Toy delikanlı !
Gönlü gurbet,
sılaya hasret.
Aklı gurbet,
yarine hasret.
Aynalar,
kırılası,körolası aynalar...
Her bakışımda karşıma bir zan dikilir.
yosun tutmuş kalbiyle bir can dikilir.
Ak saçlı ihtiyar ve heyecan dikilir.
Boyunca uzanmış bedenler yatmış.
hayata küsmüş,
nefesler bitmiş,
endamı çökmüş...
Gidiyor beyhude insan,geçmişi zikzak,
İstanbul,deniz gözlü güzel ece.
İstanbul,gönlümün dermanı bilmece.
Uzakta,çok uzaklarda viranım.
Hoyrat bir odadan sana bakarım.
Kokun kaplar içimi,yanarım.
Ben bu sevdanın acısını,
an be an yüreğimde yaşarım.
Sarı örtülü o küçük masada,
hala seni bekliyorum,
ama yoksun,
yoksun işte…
Geceyi şiir yaktı,
lambası kör.
Gözleri yaş yaktı,
niyesi zor.
Saçları ak,
yüreği dert yaktı.
Bu akşam,senle ben,yalnız ikimiz,
şarkılarda buluşup,hasret soluyacağız.
Rüyalar uyurken uykularda,
yürekten yüreğe buluşacağız
Özleme dair her ne var ise,
Yağmur inceden yağıyordu...
Hayatım,
bir dönme dolap misali,
başladığı yerde bitiyor,
durakları bir bir geçtikçe
Sen ki adı konulmayan şiirsin.
Devasız derdim,umutsuz vak'am.
Aşkınla şevklenip yangınlarda yandığım,
kutuplarda donduğum,
susuz yapraklar gibi solduğum.
Sevda dediğin nedir ki,
bakışlar mermi değil mi?
Vuslat dediğin nedir ki,
çile,ızdırap değil mi?
Dost dediğin nedir ki,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!