Akşamlar herkesten kaçar;
Gelir bana sığınır..
Ben herkeste kaçar
Gecelere sığınırım...
Günlerle boğuşup,soyunup üzerimden;
Oğlum,
Yiğidim...
Gözlerinde
Hüzünlerin en derini,
Huzurun dipsizliği.
Soğuk bir yalnızlıktı, bir Ah! Çekişti gece
Öyle bir iç çekmişim fırtına koptu sanki
Boğazımda takılıp sıkışmıştı bir hece
Bir fırtına kopmuştu, bir Ah! etmiştim sanki
Perdede ürkek ürkek gölgeler geziyordu
Çabuk geldi sonbahar
Daha kuşlar göçmeden
Erken düştü yapraklar
Meyveler dökülmeden.
Hemen akşam oluyor
Ağlamak hüngür hüngür;
Gök boşalırcasına,
gök gürültüleriyle...
Ne çok geçmiştir içinden:
Nisan akşamları gibi
Sılanın gurbetten farkı kalmamış
Yol bana yabancı,yolcu yabancı.
Ne hatır,ne lütuf,ne selam kalmış,
Bakışlar yabancı,sesler yabancı.
Mahalleler,semtler,isimler aynı,
Unuttum adını
Unuttum seni
Sen bana nerede
Öyle bakmıştın?
Gözlerin gözüme
Bir akşam üzeri karşılaşacağız
Bu caddelerde;
Benzeteceksin önce uzaktan,
Gömleğimden tanıyacaksın sonra!
Görmemezlikten gelip,
Yüzünü çevireceksin
Ne yalnızlık hapseder seni yalnızlığına,
Ne kimsedir terkeden kimsesizliğe...
İlmek ilmek işlersin zamanı
Ve kendini;
Zaman senin dışında
yatağında bekleyen mermi gibi doluyum,
Yavrusuna uzanan anne memesi kadar..
Kimsesiz bir çocuğun gözlerindeyim,
Yalnız bir ihtiyarın elinde
Tesbih taneleriyim...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!