Ben sana seni seviyorum demedim diyemedim
Sen benim her gün geçtiğim o karanlık sokağınızdan anla
Nasıl anlatırım içimdeki şu yangını sana bilmiyorum ama
Sen her girdiğim o taşlı yolların sana çıkışından anla
Gururum hep mani olur da aşk düşmez dilime
Sen benim sana bakarken sıktığım yumruklarımdan anla
Gidipte dönmemek en çokta sana yakıştı
Sabahı olmayan gecelerimi usandırmıştın kendinden
Gitmesen ben söküpte atamazdım seni gönlümden
Gidişinin hüznüyle huzur bulurum belki bundan sonra
Kanayan yaralarıma bir merhem bulurum nasıl olsa
Cenazeni kefenler yüreğimden kaldırırım ben
Sizde bana göre aşk bulunurmu bayan
Şöyle sade ve yalın birşey olsun istiyorum
Fazla gösterişli olmasına gerek yok beni asil göstersin yeter
Ne biliyim ilkbahar yeşili sonbahar sarısı renginde olsun
Mümkünse sadâkat yakalı olsun istiyorum
Sularımız çamurlu akardı yüreğimizden kan
Bilirdik yağmış yağmur çakmış şimşek
Çamurlara bürünürdü en temiz beyazlarımız
Düşen her damla bir kor söndürürdü içimizde
Sular hep aynı çatlaktan sızar gelirdi aramıza
O gözle bakmadım sana dediğin bana gün gelir bakacak birini bulursun belki yar
Sende kanarsın senin gibi bir hayırsıza içtikçe içersin o aşkın şarabını ama doyamazsın yar
Korktuğun başına gelir elbet senide aşkla vururlar elin kolun bağlanır da kaçamazsın artık yar
Yakar bu ateş senide son bulur o hiç bitmez sandığın neşeli günlerin ağlamaktan gülmeye fırsat bulamazsın yar
Ne aklın kalır nede fikrin nasıl düştüm ben bu illete deyip,o yari düşünmekten kendini alıkoyamazsın yar
O çok severdi seni inan bana hem de taparcasına severdi
Tuttuğu kadehten, içtiği cigaradan bilirim.
Adını kimselere söyleyemezdi bir sır gibi saklayıp dururdu
Çaldığı sazından, söylediği türküden bilirim.
Her yerde seni arardı son bir kez daha sarılıp doya doya koklamak için.
Çok yaşamam ben vaktim yok zamansız
giderim bir gün.
Yüreğim daha fazla dayanmaz
bu kadar acıya.
Desene şimdi hayallerimiz umutlarımız huzuru mahşere kaldı
Razımı olduk yani biz şimdi şu hiç değişmeyen kaderimize
Kalleş yürekliler seni beni çiğnedi zevki sefaya eş değer oldular
Bizlere de çok istedik ama nasip olmadı demek düştü değilmi
Doymadık ettiğimiz o umutsuz umarsız fakir muhabbetlerimize
Ne olacak bu halimiz be gözüm
Bak kalmadı kimseye bakacak yüzüm
Yokmu düştüğümüz şu duruma bir çözüm
Sana kızmıyorum şu feleğedir benim sözüm
Ne olacak bu halimiz be gözüm
Toprakla olan münasebetimi bitirdiğim günden beri savruluyorum sana gül goncası
Sen ki üstüne rahmet yağdığında büyüyüyüp güzelleşen güneşe baktıkça olgunlaşan
Kokusunu aşktan asilliğini allığından alan gizli mabedim hasretine bir çare kaldım
Daha fazla dayanamadım koptum yerimden yurdumdan ilk fırtınada sana geldim
Vazgeçtim yaprağımdan dallarımdan bir kör makasla budandımda sana geldim
Dağladı içimi dinmek bilmeyen hasretin yollarında döküldü tek tek tohumlarım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!