- Ruhsuz kalmıştı bilginin geldiği nokta.Noktasız amaçların cümlesinde ağlıyordu gerçek.
Anlamlı kayıpların manasında kalıyor bilinç eriyişim.Kirlenmiş tenler kadar, kirlenmiş düşünceler dizeleniyordu yaşanırlığın kutuplarında. Amaçları zehriyle emziren fikri deniz anaları vardı. Berraklarımıza sarılıp anlamsız sistemin algılarını sunuyordu.
-Fikri tecimenler vardı. Kültürel bağlarımızın ortasında sülüklerini salmışlardı.Yaşanırlığın en özel kanında emiyorlardı.Bize benzeyen benzerlerimizin dimağında intihal tatlar oluşturuyorlardı.
“Bir insanın gerçeği sana açıldığı kadar değil, içinde sakladığı, sana açılamadığı kadardır.
Bu yüzden, onu anlayacaksan ne dediğine değil, ne demediğine kulak vermeye çalış. “
| Halil Cibran |
-Yüzyılın yüzsüzlüğünde kendine öncelikli yüz seçenlerin seçkisinde çıkarın bin bir yüzü görünüyor.
Bu yüzden benim yüzümden sana yansıyan yüzeysel yaşanırlığın kalitesini ancak üstbenliğimde yeşerenlerle anlarsın.
-Her dönemin kesilen anları vardır.Her dönemde İsraioğulları vardır.Her çağın Zekerya’sı var.
Yüreğinin çınarında saklandığım bir gün Hz.Zekeriya gibi yüreğimin ağacıyla beni kestiler.
…:”Zekeriya Aleyhisselâm'a kötülük etmeye karar verirler. Onu takibe alırlar. Bir gün tenha bir yerde Zekeriya Aleyhisselâm'ı kıstırırlar. Yaşı oldukça ilerlemiş bulunan Zekeriya Aleyhisselâm adamların kötü niyetli olduklarını anlar ve onlardan uzaklaşmaya çalışır. İsrailoğullarının teröristlerinden kaçarken, rivayet edildiğine göre; bir ağacın yanından geçmekte idi. Ağaç dile gelerek:
"Ey Allah'ın resûlü, bana gel! " der.
Ağaç birden yarılır ve Zekeriya Aleyhisselâm ağacın içine girer ve kurtulur. Ancak şeytan burada yapacağını yapar. Ağacın içine girerken, giydiği elbisenin eteğinden bir parça dışarıda kalır. Ağacın yanına gelen teröristler ağaçtan dışarı sarkan elbise parçasını görünce bu işte bir tuhaflık olduğunu anlarlar ve ağacı kesmeye karar verirler. Ağacı ortadan keserler. Böylece ağacın içinde bulunan Zekeriya Aleyhisselâm da ağaçla birlikte kesilir ve şehit peygamberler kervanına katılır. “
*Bilinen bir gerçek bilenir.Doğru olana giderken, doğruluk yolunda ömrünü teslim etmekti aşk. Aşk çağırdı onu, aşk sakladı onu.Aşk onu gerçek aşkına götürdü.
Şimdi ateşin adresi yüreğinde.Benliğimi yakıyorsun.Kaydımı küllerine, dersimi güllerine taşıdım.
*D’okumalarında isimsiz anlar var.Anılarımı çağaltan derin sızıların var.
*Benliğimi kendi haritasına taşıyan perişanlığın şehrindeyim.Mistik öykülerde kalışımı özetliyor ruh halim.Her ilimden, her fikirden, her farklı; ama derin ilgiden ders alarak ilmi tatlara alıştım.
-İlimle film arasında okunarak, okuyarak yaşamanın hakkını vermeye çabalıyorum Bennara.
-Ayarlanış kendi oyunu oynuyor. Aldanış bütün figüranları kullanıyor.
Zekanın senaryosunda dehaya giden tortularda birikiyorum .Bilincin azizi olarak aciz kaldığım sevdana geliyorum Bennara
Hayrettin TaylanKayıt Tarihi : 28.1.2013 00:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!