Tertibim Zekayi, korkup ölümden,
Epeyce isyanlar, söylemiş dudak!
Zekâyı boş koyup dini ilimden,
Yapmışsın hayatı, gözüne budak!
Esamin yok iken, eyleyen tertip,
İnce mizanla, sen yapmış tartıp.
Bir zigot olarak, rahime atıp,
Annene babana olmuşsun budak!
Planın projen, yoktu temelin!
Emeller gaipti, yoktu bedenin.
Seni meniden, adam edenin,
Önünde secde et, isyanı bırak!
Yaşadın dokuz ay, dar bir hücrede!
Daima karanlık, gündüz ve gece,
Zekayi oldu, acip bilmece!
Orası olmuştu üçüncü durak!
Ne yedin ne içtin, nere boşaldın?
Hangi menfezden, sen nefes aldın?
Bir sıvı içinde, aylarca kaldın!
varmıydı kayığın, nerdeydi kürek?
Zerreden hücreden, oldun Zekayi!
Annenin babanın, varmıydı payı?
Sakın suçlama, sen rabbin hayyı!
O verdi yoktan, vicdan ve yürek!
Tesadüf tabiat, yalnız münfail,
Onlar bir ilme, değilki kail,
Alim-i hâkimdir, sana tek fail!
Tesadüf olması, akıldan ırak!
Annene babana, kim verdi rikkat?
Ölümden acıydı, onlara firkat!
Gökten düşmedin, değilsin sirkat,
Anla zekayim, buralar durak!
Kim kurdu evreni, böyle şahane?
Tabii unsurlar, yalnız bahane!
Dünyayı yaptı, güzel bir hane.
Fezada gezer, sanki bir burak!
Kim yaptı simanı, şahsına özel?
Milyarlar veçheler, hepside güzel,
Sanini banini, biraz düşün gel!
Şaire tefekkür, çok özel uğrak
Atmosfer dünyayı, sarmış bırakmaz,
Zıtlar iç içe, har olup yakmaz.
Yağmurlar üstüne, sel olup akmaz,
Dizginler hakta, korkuyu bırak!
Sebzeler meyveler, hep insan için,
Hububat, ziraat, şu beşer için.
Bunca ikrama, nankörlük niçin?
Hayvana merkebe, düşmüyor yorak!
Hadimdir hayvanat, sultandır insan,
Koşarlar gelirler, adını ansan.
Yanlış olurdu, zıddını sansan!
Bu işler Allah’a, bağlıdır direk!
Yersin balları, giyersin ipek,
Yatağı yorganı, istemezsin pek.
Kapında kul olmuş, canavar köpek!
Teshirdir rabbinden, evhamı bırak!
Tek bir gözünü satardın kaça?
Şayet kapansa, kim onu aça?
Mahkummu ettiler, vergiye baç’a
İhsandır bunlar, bu âlem durak
Yolcudur insan vede bir asker
Askerlik ne demek, bilirler ekser
Burası fanidir, vede bir meşher
Yap ticaretini, kederi bırak
Kerimdir rabbin, sınıyor seni!
Emanet vermiştir sana bedeni!
Kulluktur sadece, bunun nedeni!
Emrine ram ol, isyanı bırak!
Kabir bir tünel, sonsuz âleme!
Kazan sınavı, düşme eleme!
Cömerttir Rabbin, hiç diş bileme!
O’na saygıyla, dolsun o yürek!
Dünyanın misali, rahime benzer.
Uhrada olmalı, uyanık nazar!
Mahvetmez mümini, korktuğun mezar!
Mümine hazırdır, orada burak!
Askerlik zahmettir, şerefi yüksek!
görürürsün talimde, çukur ve tümsek.
Gelince teskeren, bitecek zahmet!
İyi tut nöbeti, yeis’i bırak!
Ağacın meyvesi, olur budakta,
Budaklar meyveye, olmazlar sekte,
Düşünme elemle, eller şakakta!
Yolculuk cennete, izini sürek!
Kayıt Tarihi : 24.3.2007 20:36:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Cihat Şahin](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/03/24/zekayi-budak-a-teselli-2.jpg)
Manidar, hikmet dolu ve ibret alınasıydı.
Gönülden kutluyor, muvaffakıyetler niyaz ediyorum.
100+heybem.
Selam ve dua ile..
Hatırlatırsanız sevinirim.
Selâmlar...
Selamlar.
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ
TÜM YORUMLAR (6)