Zekat Cebi - Garib Çoban
Hiç kimsenin benim kendimi teheccüt vakti terk ettiğim gibi şems vakti beni terk etmediğini fark ettim.
Giderek, beklemek daha az beklemeye benzemeye başladı, her şey Cem ederken Huu’da.
Ve daha çok hayatın özü sevgilerin buydu.
Beklediğiniz şey gerçekleşmemeye devam ederken üstlenilen dikkat dağıtıcı duygular rüzgar gibi.
İstanbul bana hep seni hatırlatıyor.
Çünkü onun gözleri de en az seninki kadar yeşil.
Hala, gülümseyen bir lale gibi
bana sürgününü gönderiyorsun
dört yanı çevrili bir kale gibi
Devamını Oku
Çünkü onun gözleri de en az seninki kadar yeşil.
Hala, gülümseyen bir lale gibi
bana sürgününü gönderiyorsun
dört yanı çevrili bir kale gibi
"Büyüsüz, âşksız, ruhsuz ve kokusuz bir zaman bu.
Lût: Doğrusu, dedi, ben sizin bu işinizden tiksinmekteyim.
Ey Rabbim!..Beni ve ailemi onların yaptıkları çirkin işten kurtar. Şuara -168,169)
Lût, Şu ahlâkı bozan topluluğa karşı bana yardım et rabbim!..diye dua etti. Ankebut-30)
Çünkü hazzın âşka terfi edebileceği, rafine, estetik ve seçkin bir hale gelebileceği; acı, beklemek, imkânsızlık, zaman gibi zorluklar yok.
Hasbelkader güzel görüneni de plastik çiçek görkeminde.
Allah herkese layık olduğu cevheri verdi, kedinin kanadı olsaydı, serçenin nesli tükenirdi."
Bana yetti, bu bölüm.. Dilerim okunur, "içinden geçtiğimiz zaman" iyi anlaşılır!
Tebrikler Engin Bey...
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta