Zekat Cebi- Garib Çoban Şiiri - Engin De ...

Engin Demirci
942

ŞİİR


61

TAKİPÇİ

Zekat Cebi- Garib Çoban

Zekat Cebi - Garib Çoban

Hiç kimsenin benim kendimi teheccüt vakti terk ettiğim gibi şems vakti beni terk etmediğini fark ettim.
Giderek, beklemek daha az beklemeye benzemeye başladı, her şey Cem ederken Huu’da.
Ve daha çok hayatın özü sevgilerin buydu.
Beklediğiniz şey gerçekleşmemeye devam ederken üstlenilen dikkat dağıtıcı duygular rüzgar gibi.
Sevgisiz hepsi birbirinin muadili, benzeri, ikâmesi ya da taklidi milyonlarca kadın ve erkek bedeni.
Ama hiçbirinde ikâmesiz, derin, estetik bir aşk yok.
Allah herkese layık olduğu cevheri verdi, kedinin kanadı olsaydı, serçenin nesli tükenirdi.

Büyüsüz, âşksız, ruhsuz ve kokusuz bir zaman bu.
Lût: Doğrusu, dedi, ben sizin bu işinizden tiksinmekteyim.
Ey Rabbim!..Beni ve ailemi onların yaptıkları çirkin işten kurtar. Şuara -168,169)
Lût, Şu ahlâkı bozan topluluğa karşı bana yardım et rabbim!..diye dua etti. Ankebut-30)
Çünkü hazzın âşka terfi edebileceği, rafine, estetik ve seçkin bir hale gelebileceği; acı, beklemek, imkânsızlık, zaman gibi zorluklar yok.
Hasbelkader güzel görüneni de plastik çiçek görkeminde.
Allah herkese layık olduğu cevheri verdi, kedinin kanadı olsaydı, serçenin nesli tükenirdi.

Kim olursak olalım, hiçbirimiz sütten çıkmış ak kaşıklık taslamayalım.
Hz. Yusuf bile peygamberken diyor ki!..
Nefisimi temize çıkarmıyorum.
Çünkü nefis aşırı şekilde kötülüğü emreder. Rabbim korumuş başka.
Rabbim çok bağışlayan, pek esirgeyendir. Yusuf-53)
Allah herkese layık olduğu cevheri verdi, kedinin kanadı olsaydı, serçenin nesli tükenirdi.

Ne ki eksiğin, olsaydı; fazlalığın olurdu.
Sana verilmeyeni sana lazım olmayan bil.
Başkasında imrendiğin, sen de olmayanı; olsaydı felaket bil.
Yahudi kafasının nasıl çalıştığı, Hz.Yusuf'un abilerinin korkunç planlarından belli!..
Rakibi öldürüyoruz, parsayı biz topluyoruz, tövbe edip yakayı kurtarıyoruz!..
Yusuf'u öldürün veya bir yere atın, babanız size kalsın; sonra da tövbe eder, iyi kimseler olursunuz.Yusuf-9)
Allah herkese layık olduğu cevheri verdi, kedinin kanadı olsaydı, serçenin nesli tükenirdi.

Musibetler, nimet mi, felaket mi?..
Bu, bize bakar!..
İmam Ali’ye sordular:
Başımıza gelen musibet imtihan mıdır, yoksa ceza mı?..
İmam Ali şöyle cevap verdi:
Eğer başımıza gelen musibetler bizi Allah’a yaklaştırıyorsa birer imtihandır.
Eğer O’ndan uzaklaştırıyorsa, birer cezadır!..
Bize dinsiz diyenin kendisinde bari iman olsa.
Dinimize sataşan bari kendisi Müslüman olsa.
Allah herkese layık olduğu cevheri verdi, kedinin kanadı olsaydı, serçenin nesli tükenirdi.

Olmazsa olmaz, ihtilaf!.
İhtilaf ortadan kalkmayacak, planları buna göre yapalım!..
Rabbin dileseydi bütün insanları bir tek millet yapardı.
Fakat onlar ihtilafa düşmeye devam edecekler.
Hûd-118)
Seni arayıp soranlar senindir.
Öleceğimizi bile bile, ölmeyecekmiş gibi yaşamak.
Ne büyük gaflet, gafletimiz.
Allah herkese layık olduğu cevheri verdi, kedinin kanadı olsaydı, serçenin nesli tükenirdi.

Dedim, Yusuf'un kokusu nasıl açar kör gözleri?…
Esintin geldi ve aydınlandı iki gözüm, işte böyle.
İnsan yaşamayı beklerken hayat akıp gider.
Allah, hiç bir iyiliği asla mükafatsız bırakmaz.
Peki, iyiliğin karşılığını ne zaman mı alacaksın?
Sabret!..
Allah güzel davrananların mükâfatını zayi etmez. Hûd-115)
Sonra diyorum ki; Allâh'ım sen varsın ve ben dünyada yalnız değilim, ben başka yerdeyim.
Allah herkese layık olduğu cevheri verdi, kedinin kanadı olsaydı, serçenin nesli tükenirdi.

Her şey değişir; bazen zamanla, bazen bir insanla.
Kararları kendime ait zannediyordum.
Meğer kararsız kalırken bile bir kararın hükmü ile hareket ediyormuşum.
Tercih ettim zannediyordum, aslında sürükleniyormuşum.
Tutunmadım sonra, bıraktım ellerimi.
Madem hüküm bana ait değil, sürüklesin rüzgâr beni, meydan bu meydan nereye sürükleyecekse.
Tembellik ve rehavetin önünü almak için ancak insanın kendi nefsine hâkim olması gerekir.
Allah herkese layık olduğu cevheri verdi, kedinin kanadı olsaydı, serçenin nesli tükenirdi.

Kuş iki kanadıyla uçar, tabii ki ikisi de sağlıklıysa.
İnsanın uçması için de böyle!…
Maddesi bir kanat, mânâsı bir kanat.
Maddesi mânâsını, mânâsı maddesini yiyeni kimse besleyemez.
Mânâsı maddesini, maddesi mânâsını besleyeni kimse yenemez.
Ebedî olan ruh güzelliğidir.
Toprak altına girdikten sonra, fakire ne olacaksa, zengine de o olacak.
Orada kim ne yaptıysa, karşısında bulacak.
Allah herkese layık olduğu cevheri verdi, kedinin kanadı olsaydı, serçenin nesli tükenirdi.

Bu dünyadan gidenler, ister köle, ister pâdişah, ister âmir, ister memur olarak gitsinler, oradaki bütün sermayeleri, yalnızca iman ve amel-i sâlihleridir.
O hâlde bir düşünelim!..
Ebediyet yolculuğumuz için kefen heybemizde neler var?..
Hangi fedakârlıkları biriktirdik?..
Yâ Rabbi!..
Sırat köprüsünde beni ateşe düşmekten koru, ben sen’in rızân için şu amelleri işledim diyebileceğimiz ne kadar hazırlığımız var?..
Yoksa oraya Allah korusun sadece gaflet, cürüm ve mâsıyet mi götürüyoruz?..
Allah herkese layık olduğu cevheri verdi, kedinin kanadı olsaydı, serçenin nesli tükenirdi.

Bu dünyada hiçbir güzele âşık olmadım; bütün güzelliklere âşık oldum.
İç güzelliği; kişi cemal sahibi olmasa bile onu güzelleştirir, süsler.
Hayâ insanlık ayarımızdır.
Hepimizin başlangıç noktası ve asaletimizin şah duygusudur.
Sahibine imanı ölçüsünce güzellik, heybet ve tatlılık giysisi giydirir.
Onu gören önemser, onunla bir arada bulunan sever.
Toplumdaki hayâ çizgisini korumak, ar damarını çatlatmamak ben Müslümanlardanım diyen herkesin önceliği olmalıdır.
Allah herkese layık olduğu cevheri verdi, kedinin kanadı olsaydı, serçenin nesli tükenirdi.

G/öz filtrelenmedikçe, daha doğrusu göz salınıyor olduğu sürece, serbest bir şekilde her şeyi gördüğü sürece asla zina önlenemez.
Asla ahlâksızlık dizginlenemez.
Bu ne gibi?..
Rüzgâra açık bir pencerenin bulunduğu bir evde ısıtma sistemi kullanmak gibi.
Yani Kur’an okuyorsun, çok güzel.
Hadis de okuyorsun.
Bunlar güzel.
Ama gözünü kontrol etmediğin sürece on sayfa Kur'an okuyorsun sonra on saniyelik izlediğin bir video onu bitiriyor.
Allah herkese layık olduğu cevheri verdi, kedinin kanadı olsaydı, serçenin nesli tükenirdi.
(Y.ed - Biz Bu Dünyaya Niçin Geldik Albümü)

Engin Demirci
Kayıt Tarihi : 10.7.2024 13:35:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Ahlâkın bozuk olduğu toplumda yalnızlık şifadır. (Hz. İmam Ali k.v)

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mustafa Bay
    Mustafa Bay

    "Büyüsüz, âşksız, ruhsuz ve kokusuz bir zaman bu.
    Lût: Doğrusu, dedi, ben sizin bu işinizden tiksinmekteyim.
    Ey Rabbim!..Beni ve ailemi onların yaptıkları çirkin işten kurtar. Şuara -168,169)
    Lût, Şu ahlâkı bozan topluluğa karşı bana yardım et rabbim!..diye dua etti. Ankebut-30)
    Çünkü hazzın âşka terfi edebileceği, rafine, estetik ve seçkin bir hale gelebileceği; acı, beklemek, imkânsızlık, zaman gibi zorluklar yok.
    Hasbelkader güzel görüneni de plastik çiçek görkeminde.
    Allah herkese layık olduğu cevheri verdi, kedinin kanadı olsaydı, serçenin nesli tükenirdi."

    Bana yetti, bu bölüm.. Dilerim okunur, "içinden geçtiğimiz zaman" iyi anlaşılır!

    Tebrikler Engin Bey...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)