Renkli dünya bi o yana bi bu yana
Açmış güneş baksana tarlaya,dağa
Tüm büyük,küçük çıkmış sokağa
Kimine cennet,kimine cehennem
Kim bilir kimin ne derdi vardır?
Kocaman kahve gözleri vardı,
Olduğundanda büyük kulakları,
Ya öyle mahsun mahsun bakması...
Masum,ürkek ve kırılgandı,
Dokunsam sürünüp hırlayacaktı,
Işıklar kapanınca,
Ağırlık yorgan gibi örtülür üzerine.
Çığlık atar sesi kulaklarda,
Nefes nefese ve ter içinde.
Buruşmuş başı yastığında,
Bahçeli evin portakal çiçeği,
Dinliyormusun yağmurun gelişini?
Gökyüzünü deliyor cehennemin ateşi,
Yeryüzünü sallıyor cennetin serinliği.
Camına tutunan aşkın gerçeği,
Soğuk gecelerin yorgun sabahlarında,
Islak ve çıplak ayaklarıyla,
Bir ceset bulundu paramparça.
Ufalanmış dağılmış yollara,
Acımamış sana nede bana,
Gözlerini topraktan,
Saçlarını güneşten almış.
Yüreğini ay ve yıldız,
Ruhunu şeytan kapmış.
(25.7.2003)
Son model araba altında
Malbora marka sigara ağzında
Sivri burun çizme ayağında
Deri siyah ceket sırtında
Kovboy,çoktan girmiş havaya...
Vakit sabahın ilk saatlerini gösterdi
Bir çığlık koptu içimi yırtarcasına
Ben ben değildim artık
Düşünemez,nefes alamaz olmuştum
Aklıma ilk geleni yaptım
Maket bıçağını kaptım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!