Zehra,
On beşindeydi
Daha.
On beş
Mavi boncuk
Diziliydi
Ak çocuk
Gerdanında...
Yeni yakılmış
Kına kokuluydu
Ak çocuk parmakları...
Daha yeni yaktıydı anası
Kurban bayramında...
Dalardı,
İğne oyası işlerken parmakları,
Zehra,
On beşlik hayaller kurardı.
Daha hiç gitmemişti
Zehra,sinemaya.
Yarın öbür gün
Evlenince,kocası götürürdü,
Anası öyle söylemişti!
İşlerken oyasını,
Sinemayı düşlerdi,Zehra,
İstanbul’u düşlerdi,
Şöyle yağız bir kocası olunca
Yarın öbür gün,
Kısmet bu ya,
Belki hepsini görecekti!
Ak çocuk parmakları,
Bir kuşluk zamanı,
Toplarken çalıları
Aş ateşine,
Yetemedi,Zehra’nın,
Kırk beşlik koca
Mehmet Emmi’yi itmesine.
Mehmet Emmi,
İri cüsseliydi...
İyi semirmişti,
Kurbanlık koyun satardı
Büyük şehirlerde...
Bir kuşluk zamanı,
Zehra’nın on beşlik hayallerini de sattı,
Hoyratça...
Hunharca...
Sattı,on beşlik yaşamını...
On beş mavi boncuk
Dağılmış,
Çalılıkta...
Çığlık çığlığa...
Yeni kına kokan parmaklar
Yetemedi...
Namlusunu çeviremedi
Tüfeğin...
Tüfek babasının elinde,
Babasının gözünde
Namus! ...
........................................................
Zehra’nın babası
Yedi on beş yıl!
Aynı koğuştan biri söylemiş,
Hiç konuşmazmış,
Ne gece ne gündüz...
Omuzlarını sormamışlar!
Amcaları Zehra’nın,
Çıkıyor kahveye,
Geçiyorlar köy meydanından
Başları dik!
Omuzları dik! ...
Kırk beşlik koca Mehmet Emmi,
Bir başka köye göçtü...
Kurbanlık koyunlarıyla...
Yine semirik...
Yine et pazarında...
Anası,Zehra’nın,
Gözü yaşlı anası...
Yüreği yaslı...
Yüreği taş basılı
Anası,Zehra’nın,
Ahtı vardı,everene dek,
Her yıl bir mavi boncuk takacaktı
Zehra’sının boynundaki
Diziye,
Ak,kınalı kızını
Ya Rabbi
Korusun diye! ...
Üç beş mavi boncuk,
Zehra’nın anasının elinde...
Ağustos 24/04
Gülgün KaraoğluKayıt Tarihi : 22.11.2006 12:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
yüreginize sağlık
TÜM YORUMLAR (2)