`ruhun yine uzaklarda dolasiyor, burda degilsin` diyorlar
seni dusunuyorum zehra`m durmadan
`yine Zehra`nin koynuna mi dustu dusuncelerin` diyorlar
seni dusunmelerin ertesinde
yine senli dusunmelerin solugunu yudumluyorum kadinim
seni dusunmelerim,
seni dusundukten sonraki dusunmelerim
ve seni dusunmeden onceki dusunmelerim diye ikiye ayrilip
her animda seni dusunmeye dogru aliyor
senden oncesinde ve senden sonrasinda buldugum yine sen oluyorsun toplamda
ama ne senden daha fazla ne de senden daha eksik olan
sahi sen daha oncede var miydin
nerde saklanmistin
kendini benim icin mi hazirliyordun
nerdesin kadinim
duygularim hucum ediyor hasretlerime
hasretlerimde ask cicekleri huzunlu
ask cicekleri sensiz
oncesizligine de dol kadinim
hani o renksiz yasadigim
hani duslerimin sensizliginde
uykuya haram seni bekleyen gozlerime dol
birak senli gelecegime
elinin dokundugu gecmisimden bir ask seli aksin
`nerde saklanmisti daha once bu Zehra`n` diyorlar alayli
`O, hep benim icin sakliyordu, benim icin buyutuyordu ruhundaki sevdayi` diyorum
`ooo ne kadar da iddialiymis bizim deli sairimiz` diye alay ediyorlar
oysa sana dair iddiali soz soylemek bizim aramizdaki sevdanin gucu
bizim aramizdaki sevdanin en guzel anlatimi
`kendini benim icin hazirlamak`
bu sevdanin en guzel anlatimi hic kimselerin hic anlayamadigi
senin bu dunyaya sadece benim icin geldigini dusunmek ne guzel bir bilsen
isminde buyuyen binlerce piriltinin sadece benim ruhumu aydinlatmak icin tanrinin elinden ciktigini bilmek ne sevgi simarikligidir bir bilsen Zehra`m
sahi sen butun guzelliginle benim icin mi varsin
kimse yasamadi seni degil mi
kimse seni benim gordugum isiltida gormedi
kimse icindeki renkleri seni senden alinan her renkte daha da cok renklendirecek sekilde yasamadi degil mi
ben sevdanin simarigiyim
bu yuzden deli diyorlar ya bana
Sevdayi en ulasilmayacak yerden alip,
en yasanmayacak renklerde,
ekmegime yag surer gibi,
deniz sahilinde yuruyus yapar gibi,
uykuya yenik dusmeyen gozlerde sevgili ile delice sevismeler hayal eder gibi
ilk kez bir resim yapar gibi
sadece benim bildigim bir turkuyu soyler gibi yasiyorum
senden once
yasar gibi yaptim sevdalari
kimse dokunmadi
ruhumun derininde senin icin yanan isiga
`ee mucizeler de doguyordur sizin sevismelerinizde degil mi` diyor dostlar
`asktan daha buyuk mucize yok` diyorum
`ask karin doyurmuyor ama oglum` diyorlar
ruhum sonsuz doyumda oysa senin sevdanla
`ruhum doydu doyali hic dusunmez oldum midemin doygunlugunu` diyorum
guluyorlar, benim gulusumu kendilerininkine katarak
`anlatsana biraz` diyorlar
anlatiyorum, her an icimde olan senli sozlere dokunarak
yasamin dogal gidisinde
sevdani, goze alisik gelen her anda mucizeler doguracak gibi,
her mucizeyi yasamin en dogal ani gibi soluyarak yasadigimi.
simdi bu mucizenin icinde senin ismin varsa kadinim,
mucizenin adi senin isminin hecelerinde gizli ise
onun otesindeki sevismeleri bir deli dus gibi
bir masal masumiyeti gibi
karlari yarip cikan karciceginin yalnizligi gibi,
bir papatya vadisindeki herhangi bir papatyanin,
herhangi bir yapraginin dogalligi gibi,
bir ormanin agaclarinin birlikteligi gibi yasamak
seni yasamin en gercek en yasanabilir en dogal yerine koymak demektir
imkansiz asklari sevmiyorum belki,
belki deliligim bundandir
ben gercek aski imkansiz dogallikta yasamayi seviyorum
siirlerimde sana cosan imkansiz asklari anlatan misralar bundan kadinim
bu sana sarilmamak,
bu seninle delice sevismeler yapamamaktan degil,
bu senin teninin, ruhunun, sevdanin bende olusturdugu mucize enerjinin yasamimin icindeki dogal sevinc yansimalarini olusturmasi yuzundendir.
seni imkansizliklarin imkanliligi icinde seviyorum
birak mucizeler dogrusun sevdamiz
batidan isisin gunes
birak bizim sevdamizla
ogrensin tum evren
her biten gunden bir sevda dogurmayi
`hey deli sair, felsefik askin ne alemde` diyor asktaki basitligi unutan dostlarim
oysa cok basit aliyorum sana duydugum aski
ruhumu isitan bir sevda
duygularimi oksayan bir guzellik
beni yakan bir sehvet
ve benden deli bir erkek yaratan bir kadinlik
en imkanli, en bilindik, en basit felsefenin icinde buyutuyorum arzularimi
seni imkanli bir yere koyuyorum, cunku seni yasamak istiyorum
cunku imkansizliklari sevmiyorum
cunku senin sevismelerinde erimeme ihtimnalini doguran hic bir kosulu, hic bir felsefeyi sevmiyorum
ben sadece seni bana ulastiranlari seviyorum
bu seni hatirlatan yapragin her tondaki yesili seviyorum
seni bana hatirlatan bir ask sarkisini seviyorum
seninle sevismleri gozumun onune getiren herhangi bir filmin herhangi bir karesindeki bir opusmeyi seviyorum
bu seni hatirlatan denizin kumsala atilisini seviyorum
bu atilisinlarinla da ben sarhos olurum durmaksizin
ben seni bana hatirlatan herseyi seviyorum
kisacacasi kadinim ben seni seviyorum
her halinle
gelislerinle ve bekleyislerinle ve bekletislerinle seviyorum seni
Kayıt Tarihi : 21.8.2005 22:38:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Gassan Satar](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/08/21/zehra-16.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!