`bugunlerde bizden uzaksin` diyor arkadaslar.
`sattin bizi Zehra`nin askina, artik yuzunu goren cennetlik` diyorlar.
`ruhumu bes kurusa satmisim bu sevdanin bir hecesine`,
`sizi zamana vermisim cok mu`,
`yine de iyisiniz pahaliya gitmissiniz` diyorum.
`yine filozoflugun ustunde` diyorlar
`yine asigim`,
`askimdan daha buyuk felsefem yok` diyorum.
gunluk hirslarin icine sokmuyorum seni,
aliyorum hayalini tozlu dusuncelerin sokagindan
dusuyorum avuclarimdan sana dair dokulen her heceden ciceklenen yollara
kaciyorum zalim yarislardan
yuregimde yuzun piril piril
kirlenmesin hecesi isminin
degmesin anislarina pasli kahkahalar
kaciriyorum seni senden dogan gokyuzune
mavi yakisir sana
gokkusagi
kuslarin ozgurlugu yarasir sana
bulutun dogurganligi yakisir
kaciyorum kirli hesaplasmalardan
Seni bir ruhumda saklayabiliyorum
bir orda actiriyorum sevdanin ciceklerini
simdi seninle basbasayim
almisim hayalini yanibasima,
dudaklarimin ucunda ismin,
kendime yoldaslik ediyorum seninle
simdi senin hayalin siir, simdi senin ismin siir
hangi siir, isminden daha cok sevda tasir harflerinde, misralarinda
sevdamin adi isminse,
hangi siir gececek gecenin bas kosesine sevismelerimize yastik olmak icin
bir senin ismin olsun yeter bana
ben isminin pamuktan yumusakligina uzanirim,
dilimden isminle fiskiran sana dair arzuyla dolarim simdi geceye
sabaha daha cok var ya
yine senin isminle seni anlatan bir siirle yuzumu yikarim
sabah kahvaltimdan once gelensin
sabah kendime uyanislarin ilk sarilisisin
beni sevdalidan daha fazla sevdali
beni deliden fazla deli
beni insandan fazla insan yaptin
beni tanridan fazla gunahkar yaptin
tanridan fazla tanri
seytandan fazla merhametli yaptin
cennetten daha fazla cehennem
cehennemden fazla cennet yaptin
bak su akislarima gecenin su vaktinde
soyle nasil dindireyim ben bu arzumu
nasil sunacaksin teninindeki sicakligini su arzumun koynuna
hangi ruzgar yetecek teninin kokusunu yuklenmeye
hangi esinti cesaret edecek sana asik olmadan senin kokunu bir baska sevdaliya vermeye
hangi bulut dudagindaki islakligi sana asik olup kendi yangininda buharlastirmadan getirecek bana yagmurlara yukleyip
soyle nasil odeyeceksin beni arzunla ateslerde kivrandirip ateslere atmanin gunahini
hangi gece yetecek
kac gece yetecek sana olan ozlemimi doyurmaya
soyle nasil odeyeceksin sehvetimin yagmurlarina daha dolmamisken sen, el sallayip beni tekrar hasretlere bogmanin gunahini
yine de sevdanin gunahina razi su yuregim
seninle gunah bahar, seninle gunah dalda cicek
gunahin tadi guzel
gel beraber gunahlanalim
alalim gunah tozlarini serpelim ustumuze
ama birak sen dokunma,
ben ustune serpeyim,
serperken ciplak vucudunda dolasacak ya bakislarim
birak gunaha doymus dusunclerimden senin teninin guzelligi ile arinayim
gunah sevap yanyana kosayim
sen kendini emrak etme gunahlarindan arinacagin guzelligin var
guzelligini bana sunuyorsun
cennet katinda en buyuk sevabi isliyorsun
cunku guzelliginle benim gunahlarimi arindiriyorsun
daha cok gunaha bu yuzden girmek istiyorum
ne kadar gunaha girersem o kadar arinmam gereken
icine girmem gereken guzelligin olacak
dudaklarindan girip ruhunda bulacak yolculuklarimda en buyuk hazinem gunahlarim olacak
cok gunahi bekleyen cok sevisme var cunku
haydi savur sevaplarini uzaklara
simdi gunah zamani kadinim
Kayıt Tarihi : 21.8.2005 22:35:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Gassan Satar](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/08/21/zehra-12.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!