Bu düzenin zehri karışmış suya, ekmeğe,
Yalana kucak açmış herkes, hak ise köle.
Adalet mi? Gül geç, hani nerede hakkın?
Zalimler hükmeder, mazlumun çığlığı sanki sessiz yankın.
Kralı kral yapan altındaki köle,
Emekle tükenir ama boğazı hep düğümde.
Bir lokma ekmek için harcanır ömürler,
Biri saltanat sürer, öteki susuz çölde bekler.
Ey dünya! Ne kaldı senden geriye?
İnsanlık çürümüş, yalan var her hediye.
Vicdan mı kaldı bu hilekâr şehirde?
Her şey satılık artık, onur da, haysiyet de!
Bağırsa da hak arayan, boğulur kalabalıkta,
Çünkü güçlü olanın sesi çıkar, güçsüz kalır ayakta.
Kanun mu? O da satın alınır, kalemi kirli,
Adaleti sağla diyenin yüzüne kapanır kapı kilitli.
Ne sevda ne dostluk, her şeyin pazarı var,
Kimsenin derdi, ötekinin acısıyla yanmaz.
Ey insan! Hangi yoldan geldin de böyle oldun?
Hani vicdanın? Hani insanlık? Hepsi mi yok oldu, yandın?
Zehirle döner bu çark, umut boğazda düğüm,
Koca dünya adaletsizlikle baştan aşağı ölüm.
Sen dik dur yine de, susma gerçeğin önünde,
Belki bir gün biter bu yalan dolu köhne.
Kayıt Tarihi : 10.10.2024 14:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!