Zehir Sarısı Şiiri - Burak Sevim

Burak Sevim
16

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Zehir Sarısı

Ben dedi yamuk adam ben ben
Cereyanda kaldım.
Ne tam o oldum ne tam bu
İki yarım oldum.
Birleştiğinde bir tam olamayan
İki farklı meyve gibi..

Ben dedi,
Binur peşinde iken
Ömrümü vakfettiğim bu ihanet yumağı
Kalan ömrümü de kördüğüm etti.
Evet!
Olsa idi tabipte çare vermez miydi deva?
Hipokrata ettiği yeminin peşinde koşmak yerine
İnsana verdiği ahtin peşinde koşsa idi
Olur muydu
Kara gecelerin, kara haberlerin kara günlerin meyveleri...
Her yarım kara zulüm
Bir tam adamı deviriyor
Deliriyor, deviniyor, deliniyor toprak ahından
Toprak;
Yarışın kendisinde bittiğini biliyor,
Her küskün, günahkar, âsi, eş, dost karın kardaşın
Bu dünyada halledemedikleri davaların
Yan yana gelmemeye
Yemin edenlerin
Bitiş çizgisinde koyun koyuna olacaklarını bilince
" Sen sen ki kaçıyor idin birinden
Adını da silmiş idin gönlünden
Gel gör ki karışır külün toprağa
Ne sen kalır ne o kalır yerinden "

der her meçhul kendisini ziyarete geldiğinde.
Gün batmış, gün doğmuş, yaz kış bahar olmuş, sel olmuş, don olmuş
Bu sene kış uzun olmuş..
Kimin umrunda,
Kimin.

Kendi cenazesinde kendine helallik vermeyen, kendine dargın insanların;
Gözü önüne
Yaptıkları, yaktıkları, yıktıkları gelince,
Tek renk olur evren
Sarı..
Zehir sarısı.
Evet,
Ben
Görüyorum artık kördüğümü
Ama çiçek sarısı, altın sarısı umut sarısı neşe sarısı değil de
Zehir sarısı..
İlaç gibi..

Burak Sevim
Kayıt Tarihi : 9.6.2025 23:14:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!