Ben mananın madde şeklini almış Kuran'ım
Hak olduğuma en büyük antları içerim
Güvenirliliğime Rabbi şahit ederim
Eğer yanılırsam yalancıysam alçalırım
Kendimle beraber Rab'bimi de alçaltırım
Böyle büyük bir riski nasıl göze alırım
Öyle ya Rabbin görevini almış olurum
Onun adı şanı ile işimi görürüm
Rab'bin adına iş gördüğümü savunurum
Kendi yaptığım şeyleri Rab istedi derim
Hak olmayan şeylere hak der hak bildiririm
İnsanları inandırıp Rab'bi küçültürüm
Hayır hayır ne yaptığımın bilincindeyim
Allahı nasıl kendime düşman edinirim
Öyle şeyi asla yapacaklardan değilim
Kuşkusuzun hiç kuşkusuz güvencesiyim
Zâriyât Suresine ant içip de girelim
Kimler adına girdim örnekle açıklayım
Hiç kimse uykusundan bilerek uyanmaz
Ben gidip şu bedenime gireyim diyemez
Ben şu bedenimi terk edeyim de diyemez
Neye ihtiyacı var dır onuda bilemez
Hep bedenin dışındadır içine giremez
Organlarının işine müdahale edemez
İlk ayette onlar adına içilir ant
Söylenen sözlerden zordur onu anlamak
Hangi dille mümkündür olanları anlatmak
Çok zordur sözlerdeki gerçek manayı görmek
Şunları diyor bir iki üç dördüncü ayet
Onların her biri manevi ayrı şahsiyet
Ant olsun estirip tozdurup savuranlara
En ağır hem en zor görevi yüklenenlere
Sonra kolay şekilde süzülüp akanlara
Görevi eksiksiz yerine getirenlere
Sözü getirenle aynı mı rengi getiren
Aynı mıdır doğru ile yanlışı söyleyen
Aynı şey midir onu bizlerde çözümleyen
Hak olan Hakları Hakkın sahibine veren
Şimdi çıkmalıyız surenin biraz dışına
İçinde kalmamızın yok hiç gereği de
Değinilir orada inancın öğütlerine
Bizlere des vermek öğütlerin amacı da
Daha değerli ders var anlatacaklarımda
Anlayın düşünüp dura dura okuyupta
Nasıl koyunlar koyun olduğunu bilirse
Kendilerince bir topluluk oluşturursa
Aynısını yapar karıncalar arılar da
Pek farklı değildir bizlerdeki hücreler de
Benzer şeyler hissediyorum tüm canlılar da
Bendeki özellikleri görürüm onlarda
Kendimi görüyorum onlarla aynı gurupta
Doğruluğundan yok en ufacık bir kuşkum da
Nasıl farklı hücreler oluşturmuşsa beni
Benzer şeyler oluşturur güneş sistemini
İnsanları nasıl insan ederse organları
Güneşi de güneş etmekte gezegenleri
Güneşin Güneşe yakışmakta yüceliği
Kim aydınlatır aydınlattığı karanlığı
Taşıyan var mı ona bakabilecek gözü
Maneviyatımızın Kuran'dır tek ışığı
Güneş etrafında dönerek yayar ışığı
Etrafındakiler de yapıyor aynı şeyi
Tüm ışığının yansıması dönüyor geri
Aynı zamanda dolaşıyor bütün evreni
Demek de sanmak da değiştirmez bu gerçeği
Değiştirmeye yetmez başkalarının gücü
Bizler gibidir bizden çoktur onun gözleri
Hiç bir gözle yapılmaz gözünün mukayesesi
Senin fersiz gözün nasıl görürse uzağı
Düşünemezsin gözünün gördüğü menzili
Evren büyümeden bekleyen var kıyameti
İnsanlar daha yeni çatlattı yumurtayı
Uçmayı başaramadılar bitmedi tüyü
Evreni bilecek bildiği gibi dünyayı
Ölü sanmaktadır onlar canlanan toprağı
Beden gibi bilecekler o zaman dünyayı
Yararlı varlıklar oluşturur canlılığı
Kimi kartalın kanadı olur kimi gözü
Kimi onun sesi olur kimi rengi
Batıl yoldakiler de olur acaba neyi
Sen Allah'ı bilirsen Allah terk etmez seni
Kanıt istersen dünya dolusu var kanıtı
İnsana ne yaparsa yapar yanlız kendisi
Çoğu putperes sanıları olmuş Rableri
Kuran gibi insanın eline ver kendini
Herkes okusun onu Kuran'ı okur gibi
Tanıyabileni hiç bulamasın kendini
Elindeki kendi olsa da sanır yabancı
Hiç şüphesiz kesin bu sözümün doğruluğu
Bulamasın Kuran bulundurmayan tek evi
Okuyanı yoktur açılmaz tozlu kapağı
Bu yüzden pek yoktur Tanıyan da Muhammedi
Muhammed'i bilmeyen nasıl bilir kendini
Oysa ondan çok düşünmüştür Muhammed onu
Onu peygamber etmiştir işte bu yetisi
Buna kanıttır Kuran ayetlerinin nicesi
Kayıt Tarihi : 15.8.2014 00:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!