Zarif şişelerin zerafetsiz bekçisi
Tutuk bir aylaklık damlıyor ayaklarımın ucuna
Masmavi sularından yalnızlığın,
Uzun ince geçmişimin semalarında şimşekler çakıyor
Parmaklarım piyanonun mahreminde fısıldıyor
En zamansız aşk mısralarını, çöküyor hayaller umut çöplüğüne
Tıkırdıyor dişlerim, ufalanmış bakirelerin soluğunda
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta