Küçüldüğümü fark ettikçe gülümseyemiyorum artık
Susuyorum bu da beni azaltıyor
Ellerimin nelere tokat atacağını bilmiyorum
Bazen gücüm kalmadığında üzerimdeki yükleri gözyaşlarımla boğmak istiyorum
Ağlamanın beni bir kez daha eksilttiğinin de farkındayım
Neden diye soruları milyonlarca kez soruyorum kendime
Ellerimi bağlayıp gözlerimi yumarak kucaklamaya çalıştığım ne olduğu belirsiz kuralları şaibeli hayattan aciz irademi bir kez daha kutlayarak gidiyorum. Sonları hep sevdim. Başlarken ki hevesleri hatırlatır bana kundaktaki beyazın kefenden ne kadar açık rengi olduğunu öğretti; İlkokul önlüğümün mavisi… Kime ne? Beni ne ağlattı ne güldürdü. Müsaade istedim insanlardan yalancısı buyur etti haini buyur etti vefalısı kal dedi. Mutluluk Gökyüzü kadar yakındı ama ben yine renkleri karıştırdım. Mazlumun ağlamasını beklerken zalimin kahkahalarını duydum. Şimdi duyduğum kin ise zalimi korkutur. Kalktım gideceğim hepsi aynı yerdeydi ve gittim. Çünkü bu çelişki artık kalmamam için muazzam bir sebepti… Masal olmaz olmadan da masal kuşu olmaz o kuş uçmadıysa eğer kimsenin suçu olmaz....
Hep kaybetmeyi göze almış yüreğinle savaş
Kazanmaya başladıkça seni vuracak düşman bulamadın
Gençliğini rüzgâra bağlayıp ateş açarken
Mutlulukla pusu kurup inadına yenildin.
Kimsesiz krallıklar kurarsın Zoraki kalabalıklarını her kaybedişinde;
Zayıflığını kabullenmeyişinin yenilgileri,
Tahtının hep sana ait olmadığının göstergesi olur.
Kılıç kalkan oyununda da yürek oyununun da
Kaybedeni hep sensindir aslında..
Rüzgârın şiddetiyle kapanıp kapanmayacağı belli olmayan bir kapı gibi
Belirsiz bir hayat yaşarken,
Kapıyı vurup da ihtimalleri sona erdirecek basit bir başarı sergileyemedik.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!