Zar... Şiiri - Mehmet Çoban

Mehmet Çoban
1967

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Zar...

Ah kardeşim
Ne sen söyle
Ne ben söyleyeyim?

Gördüğüm
Acayip bir rüya değil

Gördüğüm
Bencilliğin yalanın
Zulümle hâkimiyetidir

Ne sol’lar gördüm
İktidarlarında sağ olur
İnsanlığı can evinden vurur

Ne sağ’lar gördüm
Muhalefetlerinde sol olur
İnsanlığın özgürlüğüne konuşur

Bir yalandır
Bir riyakârlıktır
Alıp başını giden

Gerçeği mi arıyorsun?
Yoksa kendini mi kandırıyorsun?

Bak geçmişe
Bak an da söylenene
Gör olanları gelecekte

Güç kimdeyse
Hükümran odur

Mühür kimdeyse
Sultan Süleyman odur

Soldan sağa
Sağdan sola
Devri deveran olur

Sağı solu eşitleyen
Sağı solu birleştiren
Çıkarlara selam olsun

Sağı solu çekiştiren
Çıkarcılara selam olsun

Sağı solu çarpıştıran
Cehalete çıkara selam olsun

Hak için zar tutan
Ellere yazıklar olsun

29.12.2007 - İzmir

Mehmet Çoban
Kayıt Tarihi : 29.12.2007 00:16:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Geçen haftalar içinde bir yerde bir kaç üniversite öğrencisi ile karşılaştım. Kısa bir tanışmadan sonra onlara sordum. - Çocuklar dersler nasıl? Okulunuz nasıl? - İyidir amca. Dediler. - Peki, okulunuzda sağ sol çatışması var mı? - Evet amca. Dediler. Güldüm. Ben gülünce… - Niye güldün amca? - Hiç dedim.. Birisi - Amca gerçekten niye güldün? - Anlatayım mı? (Hep birlikte) - Evet dediler… Bakın çocuklar… Bende sizin gibi üniversite okurken bugünlerden daha çok sağ sol çatışması vardı. Ortalık kan gölünü götürüyordu. 1971 muhtırası verilerek ihtilal oldu. Birçok arkadaşımız her görüşten cezalandırıldı. Cezaevlerinde yattılar. Onlar şimdi hayat içindedirler. Yaşları 50–60 arası gençlerdir. Bazılarımız ise hayatını tamamlayarak öbür tarafa gitti. Daha sonra olaylar hızla devam etti ve 12 Eylül 1980 ihtilali oldu. Yine birçok kardeşimiz yargılandı. Cezaevlerinde yattı. Mağdur oldu. O dönemlerde solcu olan birçok kardeşimiz şimdi bir zamanlar karşı olduğu sermayedar oldular. Birçoğu da fabrika, işyeri sahibidir. Ogünlerde savunduğu ilkelerden uzakta, işçilerin, çalışanlarının hakkını yemektedirler. O dönemlerde sağda olup vatan kurtardığını iddia edenlerin birçoğunun adları birçok pisliğe bulaştı. Yaptıklarıyla vatanın değerlerini, insanlarını nasıl harcadıklarını gösterdiler. O dönemlerde Allah rızası için dine inanıp yola çıkanlardan bir çoğu şimdi dinin emrettiklerinin dışında, şan şöhret, para pul, mevki ve makam peşinde kaybolup gitmişlerdir. İnançlarından sapmayan, gerçekten hala ilkeleri doğrultusunda insanca davrananları bu yorumlar dışında tutarım. Gerçekten inançları doğrultusunda hayat yaşamaya çalışanları hangi düşüncede olursa olsun tebrik ederim. Acaba kaç kişi kaldı böyleleri tahmin edebilir misiniz? Zaten böyleleri artık eskiden konuşamadıkları insanlarla konuşabilmeyi umuyorlar. Konuşmaya çalışıyorlar. Farkında mısınız? Ancak en acımasız gerçek ise, sağdan, soldan, dine inananlardan partiler kuruldu. Neredeyse bütün görüşlerin partileri bu ülkede iktidarlara geldiler. Neredeyse her görüş iktidarlarında muhalefette söylediklerinin tersini yaptılar. Ben sizin gibi gençken 40 yıl öncesiydi. O günlerde de gençler ülkeleri adına, sağcı, solcu, dindar olarak kavga veriyorlardı. Bazıları onları siyasi, ekonomik amaçlarına kullanıyorlardı. Ondan sonraki günlerde de aynı şekilde kavgalar devam etti. Hatta birbirlerini öldürmeler oldu. Birçok kardeşimiz mağdur oldu. Bugünde aynı kavga gençler arasında sürüyor. Bazıları onların kavgalarından ekonomik ve siyasi çıkar sağlıyor.. Peki değişen ne? Ben kırk yıl bir hayat yaşadım. Değişen bir şey görmedim. Mesela; - Ülkenin bağımsız olmadığı iddiası ortadan kalkmış değil. - İşçiler, çalışanlar haklarını almış değil. - Sağlık, eğitim sorunları çözülmüş değil. - Ülkenin varlıkları benim tanık olduğum süre içinde hep talan edildi hala ediliyor. - Amerika, NATO veya başka konuları bahane ederek ülkemizde hala asker bulunduruyor. Ne anlama geliyor sizce? Ülkemiz bir yerlerden, bir şeyden korkuyor da onun için mi Amerikan Askerleri bizi korumak için var? Yoksa Amerika kendi çıkarlarını korumak için mi var? Ne dersiniz? Biliyoruz ki 1954 yılından beri Amerikan askerleri ülkemizdedir. Ne zaman çıkacakları da belli değildir. Bilen var mı? - Hala zenginler daha zenginleşiyor, fakirler daha çok fakirleşiyor. - Çıkarcılar gün geçtikçe daha çok ülkenin gözlerini boyama yolunda metotlar geliştiriyor. - Ve çıkarcılar sağ, sol, Müslüman çatışmalarından kendilerine pay çıkarmak için sürekli gözlerini fal taşı gibi açıyorlar. Her konuyu değerlendiriyorlar. - Ülkenin siyasi parti liderleri, eskiden olduğu gibi, sürekli kısır çekişmeleriyle yandaşlarına çıkar sağlıyorlar. Bunlar kırk yıldır sürüp gitti. Hiçbir şey değişmedi. Fakat gençler için önemli bir olay oldu. Gençlerimiz bu kavgalarda sürekli mağdur oldular. Çıkarcılar sürekli çıkar sağladılar. Onun için bir an önce okulunuzu bitirin. Birbirinizle kavgayı değil, söylemlerinizi anlamaya çalışın. Sorunlarda, sorunların çözümlerinde ayrılığı değil, birlikteliği öne çıkaran düşünceler üretmeye çalışın. Amaç; ülkenin, ülke halkının çıkarlarını korumaksa sorunlar bellidir. Sorunlar tektir. Mademki her düşünce ülkenin çıkarlarını savunuyor öyleyse birbirlerini dinlemelidirler. Kavgayı bırakmalıdırlar. Zira gençlerin kavgasından sadece çıkarcılar çıkar sağlıyor. Kırk yıl ben böyle gördüm. Böyle özetledim. Size tavsiyem hiçbir şeyi istismar etmeyin. Ne dini, ne devletin temel ilkelerini, ne tarihi, ne de Mustafa Kemal Atatürk’ü dillerinize dolayarak istismar etmeyin. Zira gördüğüm en önemli gerçeklerden birisi, insanlar görüşlerine kuvvet kazandırmak, zayıflıklarını örtmek için sürekli istismar edecek şeyler arıyorlar. Toplumun değer verdiklerinin arkasına sığınarak görüşlerini kuvvetlendirmek istiyorlar.. Gerçek güç, kuvvet, bilgi ve bilinçtir. İnsanları, toplumun temel ilkelerini, tartışılmazları, dini istismar ederek kazanılacak güç sadece zayıflık belirtisidir. Ülkenin kurtuluşu artık geçmişe bağlı değildir. Geçmişten de hiç bir kimse gelip ülkenin kurtuluşu için çalışmayacaktır. Ülkeyi kurtaracak şey, gençlerin bilgi ve bilinçle bütünleşerek, ülkenin sorunlarını bilmesi, sorunlara gerçekçi çözümler üretmesiyle olacaktır. Bunun da yolu, bir an önce okullarınızı bitirerek. Bilgilenerek güçlenmenizdir. Kavgayı değil, aranızda barışı seçerek, birbirinizden farklı bilgileri, görüşleri elde etmenizdir. Aksi halde kırk yıl gördüğüm kullanılma, çıkarcılara yem olma olayı bir kez daha sizlerin tarafından gerçekleştirilmiş olur. Oyuna geldiğinizi anladığınızda ise iş işten çoktan geçmiş olacaktır. Gençlerle yaptığımız bu kısacık konuşma hatırına şiirim biraz kinaye, biraz taşlamadır.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • İlknur Köknar
    İlknur Köknar

    güzel anlatım olmuş üstat teşekkürler sevgi ve saygıyla kalın

    Cevap Yaz
  • İrfan Karapınar
    İrfan Karapınar

    Şiir açıklamaları doğrultusunda gerçekten de çok güzel oluşturulmuş.Hayata dair gerçekler son derece sade fakat alımlı dizelerle ifade edilmiş.Bu didaktik şiiriniz için kutluyorum kaleminizi ve yüreğinizi.Saygılarımla...

    Cevap Yaz
  • Mehmet Asisa
    Mehmet Asisa

    Çok doğru üstadım. Maalesef gençlerimiz ve halkımız iyi olur umuduyla hayata zar atıyorlar..

    Umdukları gibi geldiğini görmeseler bile..

    Şiriniz her zaman ki gibi vurguları mükemmeldi. Kutlarım.

    Cevap Yaz
  • Erkan Gümüşsoy
    Erkan Gümüşsoy

    Sağ ve sol anlam veremediğim iki kelime sağ ne demek sol ne demek sağ neyi savunur sol neyi savunur bahsettiğiniz gibi kestirmesi çok zor çünkü partilerin belirli bir söylemi yok aslında muhaleffetteyken söylem farklı iktidardayken söylem farklı aslında yapılanlar hep aynı tebrikler Üstadım

    Saygı ve sevgi ile
    Erkan Gümüşsoy

    Cevap Yaz
  • Fatma Alageyik
    Fatma Alageyik

    Sağı solu eşitleyen
    Sağı solu birleştiren
    Çıkarlara selam olsun

    Sağı solu çekiştiren
    Çıkarcılara selam olsun

    Sağı solu çarpıştıran
    Cehalete çıkara selam olsun

    Hak için zar tutan
    Ellere yazıklar olsun

    HARİKA OLMUŞ AHMET AĞABİM,KALEMİNİZ HER ZAMAN DAİM OLSUN EFENDİM KUTLUYORUM,

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (25)

Mehmet Çoban