Gecenin ardından yürürler,
güneş henüz karar vermemişken
doğup doğmamak konusunda.
Ne yıldız haritası tutar yollarını,
ne bir sınır çizer düşlerine.
Karanlığı bölmeye değil
içinden geçmeye gelirler.
Onları tanıyamazsın
ayak sesinden,
ama toprağın titremesinden anlarsın:
Bir fikir yer değiştirmiştir,
bir umut göçtedir.
Henüz adları konmamıştır
ve bu iyi bir şeydir
çünkü isim vermek, zincirlemektir bazen.
Onlar
ateşle konuşur,
rüzgârla anlaşır,
bir sevdadan diğerine
kanat çırparak geçerler.
Bir sabah
bir çocuğun gülüşünde
bir kadın bakışında
bir işçinin nasırlı elinde
birdenbire belirirler.
Hiç kimse beklemiyordur,
ama zaten
onlar da geliyorum demezler.
Her coğrafyada
başka bir dildedir:
Kimi zaman
bir taşın altındaki öfke,
kimi zaman
bir şarkının içindeki sitem.
Ve en çok da
en çok da
hiç susmayan bir yüreğin
en sessiz yerinde yaşarlar.
Onlar
zapt edilmiş haritalarda
zapt edilemeyen
yürektirler….
Kayıt Tarihi : 29.9.2025 12:01:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!