1.Zangırdayan ağaç bebekleri
Curcuna şenliğinde ağaç bebekleri,
yapraklardan sallanıyorlar aşağı!
Sıkışmış, boğumlarına parmaklarının iliştirilmiş,
kavuşmuş biberonları da var her birinin.
Yürek mi dayanır! ya da ne dayanır?
Irzına geçmiş yaprak bebekleri, akrep ile yelkovanın;
sırf kalkınması için cinsiyetlerin, kadın ve erkeğin.
Asıl tecavüz mağdurları’nı kurtarmak için –
bu gibi bir işi artık yasak etmek için,
ordudan evine dönen
hayattan bıkkınca bir sıradan bey’in
tokatlamamasını sağlamak karısını
- Ve işin faillerini
darağacına koşulsuz çekmek için.
Bulduğumda onu, yemin edeceğim keserim;
parmaklarımla boğaz tellerinin onun, ellerimin!
Bu, adalet adına kötü;
gerçek adına iyi bir şey...
Bu erek gerçekleştiğinde,
tüm dünyada huzur olduğunda;
anlayacak anlık o öfke,
muvaffakiyetin ardında ve ondan
sorumlu olan muhakemeden
ki böyle ışıldayacak yine aşkta, sevgi!
*
Ayrılığın farklılığını anlatmaya çalışırmış
gibi görünür,
bu mevkideki ‘nahoş olabilen sevgili inatçı’
‘uzak ara-saçma çabalamaları’.
Halbuki ışık, en iyi yoldaşıdır
kendini devindiren parlak yıldızların gökte.
Öç cini,
bir kendini açabilme seansı:
Orda olduğunu biliyorum.
2.Kıkırdayan öç cinleri
Mağaradan tütüşen duman
bize doğru yarışıyor,
kimin ya da kimlerin kürüdüğü belli olmayan.
Bileğinde kuduran nabız atışı gibi;
her bir sigara dumanı,
içinden doğru havaya yukarı saldığın
ve bir yandan da deprem artçıları,
avizeyi muşamba gibi sallayan.
Korku, bu!
tarihle karıştırma beni!
Hayatla karıştırma kendini!
Dinle karıştırma Tanrı’yı …
3.
Gelinliğiyle koşan kadın nereye kaçar?
Halbuki, uzaklaşmak için gelinliği
aldığı dükkana bırakıp
çırılçıplak fıldırfış gereklidir.
Fakat garip bir şekilde şu sonuca bağlanıyor;
Gelin, gelinlikle bile anadan üryan koşuşturuyor.
Çünkü o gelinliği bırakmayacak!
Çünkü her koştuğunda
parmağındaki
gerçek-takdis hayali-alyans’ında
yansımı benim bulacak! !
Üstelik, ne tuhaf, tercümanıdır ayrılık
gidişinin “suç bulduğun” senin düşündüğün.
Yine, bu sefer de ki İnşallah –
en garip biçimiyle
- “seninle ilgisi yoktu”
diyebilecek misin …
4.
Pembe, açık camlarına dokunamayacak
Omega Man filmindeki ‘gece görenler’;
bilim adamı, Stearns’ten de
dizeler aşıran, çalan
Charlton Heston, Neville’nin! ! !
ordan gözleyecek hep,
çıt düşü kuran sevgiliyi
Ve gerektiğinde hep kurtaracak!
Ama camlar açık,
Heston’un yaptığı gibi aynı!
Bilerek onu benimseyenler;
karanlıktan girenler açık
saçık ama daracık!
Öp beni ve sonra yok ol;
aklında çatıdaki baykuşun
senin şom kemine gözleri,
duymadığın tıngırdaşan yüreğinden
tellerinin el parmakları tırnakları
uçlarının, Lisa!
İzin vermeyeceğim
seni kandırmalarına!
-
3. bölümdeki gelinlik hikayeleri için parça parça ilhamlar, cnn türk’teki cosmopolis programında Placebo şarkısıyla gelinlikle koşturan kadın ve v.s.
Koşuşturan şaşkın gelinliğin yüzük olayına damgası burada etken bir bağdaştırıcı oldu, buradan ilham alınmasında sanırım,-kişisel-özgün yaratıcılık tarafı düşünüldüğünde bir şiir yazımının.
4. bölüm ilk kıta, “Savaşa objektif bir hayır” şiirime yönelik gelen, başka bir net adresindeki yorumlar üzerine bir doğaçlama
insan kalanlar insan kalır.
not: bu bir aşk şiiridir. sevgi şiiri değil gibi gözükse de kalıbına basabilir
sevgi yontulan her bireye iyi sabahlar, sevgi ve saygılar
31 Tem. 2005 Pzr
Akın AkçaKayıt Tarihi : 31.7.2005 09:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bakıldığında ASya'lılar nasıl birbirine benziyorsa, bizlerde birbirimize benziyoruz fakat sen değil!
Sevgilerimle
TÜM YORUMLAR (2)