1993 yılı 26 ekim bir son bahar sabahında, ilk defa, Azerbaycan’ın Mingeçevir şehrinde dünyayla tanıştı. Orta okul ve lise yılları (1999-2010) doğduğu şehirde geçti. 18 ay askerlik süresini tamamladıktan sonra, Bakü’de önlisans derecesin'de işletmecilik eğitimi aldı.Türkiyede üniversite kazandıktan sonra eğitim nedeniyle Türkiye'ye taşındı. Şu anda, İletişim fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema bölümünde öğrencidir. Bu zamana kadar ister Azerice, isterse de Türkçe 200'ü aşkın şiir yazmıştır. 2'si geniş hacimli olmakla 5 tane hikayesi vardır. 3 ...
Parmaklarıma dolanan tellerin
Piano tuşları gibi,
Her tanesi harmoni,
Her tanesi bir nota.
Şiir gibi gözlerin;
Her kipriğin bir mısra,
Daha güneş yeni doğmuşdu..
Daha pazar, bu günü cumartesinden yeni devre almıştı
Daha sabah ezanı yeni bitmişti
Daha kuşlar bile uyanmamıştı
Daha köpeklerin havlaması yeni susmuştu
Daha karanlık odalar tam ışıklanmamıştı
İnsan bazen karınca,
Bazense en küçük böcek olmak ister;
Gülleri, çiçekleri ezipte çiğnememek için,
Çimenleri incitmemek için,
Kendi evlatlarınmış gibi.
Minaresiz camilere acele ile koşan insanlar..
Onlar bu dünyaya davetsiz geldikleri için,
Davetsiz olarakta burayı terk edecekler.
Hayat bir sağır müzisyenin,
Bir kör fotoğrafçının,
Etrafım katı sis,
göz gözü görmezken
Buldum seni...
Hayret,
Saydam gibi olsan bile,
O gün,
Beni uğurlamaya gelmiştin.
Yağmur yağıyordu.
Bide, evin üzerinde dalgalanan bayrak vardı.
Gök yüzü gözdü arkamca ağlayan,
Bayrak arkamca sallanan eller.
Afili yalnızlık başıma vurmuş,
Sanki bir hayalet karşımda durmuş,
Rüzgarsa geceyi çarşıda bulmuş,
Tam bir karmaşanın ortasındayım.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!