Babil sokaklarında yalın ayak, kâhin peşinde mi koşmalı?
Zigguratlar da insan mı yakmalı?
Bir geçitte milyon orduya karşı.
Hem de yalnız bırakılmışken.
Yalın kılıç savaşmalı mı?
Göğsünü lanet bir kartala mı parçalatmalı?
Modern zamanın Kudüs'ünden de mi kovulmalı?
Nasıl yaşamalı insan?
Baylar ve hanımlar!
Bir ruh nefretten arınamaz.
Gözyaşı pınarında yıkanarak,
Pejmürde bir bilinç.
Çorak topraktan umut yeşertemez.
Hadi kalkın devirelim şu çağı.
Yüz alalım cenk edelim!
Ayna bana beni hatırlatmaz.
Anlamamak çağımızın tarzı.
Tarz demişken, takım elbise saklar mı insanı?
İyi giyin, iyi konuş, yaş-hayat, tecrübe – yaşam.
Tecrübe, kazıklardan kazanılan,
Kaç yıllık yaşar insan?
Düşünmek, intiharın burjuva tarzı.
Çok eski zamanların hikâyesi bu!
Çağlar öncesinin,
Bir dengesi vardı dünyanın, rengârenkti.
Ve insan evrimleşti...
Kayıt Tarihi : 29.5.2022 14:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!