yaşadığım en çocuk,en erken,en platonik,en eksik,en tam...
zamanlı yada zamansız kestiremediğim..
evet derken,hayır demem gereken aşklara,
her seferinde bir öncekinden beter batarken balçık yollara,
her seferinde bir öncekinden beter gömülürken yüreğimin mağma tabakasına...
yanmaktayken kurtulamamacasına..
ne de iyi ettin geldin değiştirdin hayatımı demişken,
yine,yeniden,bir kez daha,
yanılırcasına.....
ayrılmanın,gözyaşının,artık"o"yok demenin vahşi tadında,
aşk yoluna baş koymuş yüreğimle...
çıkan her güneşte,yaktığım her mumda,kaybettiğim her şeyde...
emeğimin her türlüsü,sevdamın en acısı....
ve sen...alnımın en okunaklı yazısı...
isterdim umut ol..
masmavi okyanusun üstünden geçmeye çalışan kırlangıcın umudu misali...
isterdim sevgi ol..
tüm fırtınaya,insanın kanını donduran soğuğa inat açan kardelen misali..
o kırlangıç kadar yorgun,aciz olsamda,
her şeye rağmen kardelen kadar güçlü ve dimdik dururdum yanında...
isterdim tutku ol...
gökyüzünün,kızgınlığını hatırlatırcasına
getirdiği karabulutların arasından sızan güneş misali...
isterdim aşk ol...
o minicik güneş ışığının oluşturduğu,
koskoca gül bahçesi misali...
o aşka talip yüreğimle,
bahçenin bütün güllerini topladım ellerimle..
gökyüzüne inat...
karabulutlara inat..
dikene inat..
isterdim ki....
beni her şeye rağmen ayakta tutan can suyum ol,
bir ömür kana kana içtiğim....
Kayıt Tarihi : 23.5.2013 04:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!