Zamanla unuturum dediğim çok şey vardı. Zamanı unuttum, unuturum dediklerimse hala baş ucumda. Geçen şey sadece zaman. Acılar, dertler, sorunlar hiç geçmiyor. İş işten geçiyor, acı geçmiyor. Nasıl bir hayale kaptırdım ben kendimi? Bu dünyada, mutlu olabileceğime inandım. Bir o kadar gülünç, bir o kadar saçma ve bir o kadar da üzücü. Hayallerimin tam ortasına sıçmaya ant içmiş o insanlara sesleniyorum; Ya sizin boş diye nitelendirdiğiniz o hayaller benim daha iyi yaşamamı sağlıyorsa? Ya o hayaller benim tek umudumsa?
‘İnsanlar elinizdeki son umut kırıntılarını bile sizden almaya meraklılar. O yüzden, kimseye servetlerinizi (hayal ve umutlarınızı) göstermeyin.’
Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Devamını Oku
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;