tekkişilik bir oyun...delinin hatıra defteri...zamanın ziline bastınız mı hiç...
ben tanrının günahıyım... ismimdir onun cehennemi.
alıntı kafka labirenti...
derin bir nefes uyanış zamanı
satırlarımın düşüş vakti kağıda
hemşire beliriyor kapıya düşüyor gölgesi...
........
oyunumuz başlıyor......
kendinin sonuna geldimi insan..... yeniden görür insan çıplak hüküm....
acı özgürlük........elimizden uçup gitmiştir....
gündüzlerimden kaçışımdı uykular
boşluğa hedef alınmış...saçılmış kelimeler
saklanmış sırlarımda tarıf edilmemiş yalnızlığım saklıydı...
düşüncelerimden kacış zamanıydı geceler.... gündüzleri uyurdum... akşam uykularım vardı...kuş uykularım...
düşünmekten beklemekten anımsamaktan;
kurtuluşumun tak kahramanıydı uykularım...
sır uykularım
bir ilaç kadar yakın....
kendim kadar uzak
canımın sıkıntı sınırı geçeli çok olmuş...
derinlerimde kaybolmuş silinmiş bir yaşamımın...
çıkışını bulamayan ayak izleri var....
yitik bir hayatın kaybolmuş haritası var...
uykularımda yaşıyorum hayatı....
gerçek yaşanmışlıklarla kavga ediyorum...
yaşamak istediklerimi oluyorum uykularımda..
düş kapanına yakalanıyor gerçekler...toza dönüyor
geceye saklanmış sehrin sesizliğiyle avunuyorum...
bir başka oluyor....kapanıyor sırlar...
kapanıyor yamanmış hayatlar...
gidip gidip duvardaki saate bakıyorum....
durmuş olması bir şey farketmiyor benim için...
baktıkça zamanın durması...
ümitlerimi geriye getiriyor sanki....
kurulmuş yaşamlarıma durmuş bir saat....
bana neler hissettirdiğini anlatamam...
gölge oyunları zamanı gecelerimde....
tekrar tekrar aynı şarkıyı söylüyoruz...:
-adamın biri...adamın biri....kilitli kalmış dört duvar arasında....adamın biri....
parmaklarını uzatmış gölgeler.... herkes birbirini işaret ediyor
kimsenin adı yok... gecelerimde oynadığım gölgelerimle...
benim de yok....
ben kimim ki?
bir boyalı kuştum ben....
aklımı tutamadım kafatasımda uçtu uçtu
uçtuk....
unutulmuş dört duvar arasında civilenmiş yaşam....
yaşamı çakanda elimizde balyozlarla kendimiz değil miyiz sanki?
başka nasıl avutulabilir ki insan kendisini....
sıkılıyorum...
kapının zilini defalarca çalıyorum...
geceye karışan sesi kulaklarımda....
kapının dışına çıkıyorum...
hayatımın zilini calıyorum...
ben kendimin farkına varamıyorum....
kırmızı kör bir ışık....vuruyor beni
kafatasımdan uçuyor hayat
bir olta atıyor hayat...kuş oltası...
kafesi ise yaşadıgım yer....
içinde kayıtlı sırlarını saklayan ben varım....
birde sizofrence hayallerimin saklı gölgeleri......
gece gündüze bağlanıyor.....zaman doldu uyumalıyım....
dıt dıtdıt dıttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttt bir kişiyi daha kaybettik.........
yada bir kişiyi daha kazandık....
bir ben gülüyorum..tanrıları gülümsetmiyorum....
sizde geçin aynanın karşısına gülün....
uzun zamandır gülmediğinizden eminim
Kayıt Tarihi : 4.12.2009 21:59:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Selcuk Salt](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/12/04/zamanin-ziline-bastiniz-mi-hic.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!