Zamanını yalnızca Allah bilir,
Dizi dizi belirmiştir alamet,
Toprakla buluşan insan hiseder
Önce ölen için başlar kıyamet.
"Kıyamete Giden Yol" mu sahiden?
Bir bir dökülüyor yıldızlar gökten,
Merhamet azaldı, acımaz kimse,
mazlumun feryadı gükseldi göğe
Dünyada çoğaldı zulümle kinler,
Komşuluğun yerini aldı eziyet.
Yetimin gözyaşı kurudu artık,
Sokaklar karanlık, yürekler dağlı
Güler yüzler yavaş yavaş soluyor,
Kalpler sevda değil, nefret saçıyor.
Akrabalık bağı rafa kalkiyor
Doğrular dokuz köyden kovuluyor.
Sokaklar karanlık, vicdanlar sisli,
Mazluma kapanmış kapılar bir bir.
Toplu katliamlar oyuna dönmüş,
Kötülükten yana tüm diller susmuş.
Karanlıklar bastı her yanı birden,
Çocuklar açlıktan masal unutmuş,
Anne, mezar taşlarına sarılmış,
Nice kişi ölünün yerinde olmak ister.
Haksızlık artmiş ki öyle her yerde
Kardeşler, kardeşe bile güvenmez.
Zamanın sonu mu yaklaşıyor, ne?
Yoksa kıyametten mi geldi haber?
Yetim gülmez, taş kesildi yürekler,
İyilik gömüldü, kaldı eskiden.
Nehirler ağlıyor, dağ bile suskun,
Gökyüzü öksüz, rüzgâr da yorgun.
Her yerde var hile, her yerde feryat,
Doğruya düşman çok, yalana dost var.
Keyfi kalmadı ki artık zamanın,
Vaktimidir Hazreti mehdi ile hazreti İsa’nın
Kıyamet vakti mi? Bilemem ama,
İnsan düşmüş en derin uçuruma...
Göz bile görmez artık hakikati,
Kulaklar sağır, kalpler ise karanlık.
Arş-ı âlâ dayanmaz, sema titrer,
suğra bitti,sanki geldi kubrai alamet
Yine de ümit var, mutlak bir yerde,
Karanlıktan sonra aydınlık başlar
Sonuna kadar sürmez ki bu zulüm,
Gelir arkasından müjdeli haber
mesakin-09/07/2025
Kayıt Tarihi : 9.7.2025 01:05:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!