Zamanın Gülüşleri Şiiri - İsmail Uysal

İsmail Uysal
369

ŞİİR


30

TAKİPÇİ

Zamanın Gülüşleri

Annem gibi kokuyor gülüşlerin ey zaman
Bir kurşun suretinde ömrümden geçiyorsun
Sen güldükçe yakıyor gülüşlerin ey zaman
Bazen tanımıyorsun önümden geçiyorsun
Adını bilmediğim yaralar açıyorsun

Bir çocuk suretiyle karşıma çıkıyorsun
Ne yaramaz bir bakış ne oyun oynuyorsun
Üşüyorsun karşımda ve sonra yanıyorsun
Ne şımarık bir hal var ne ev bark yıkıyorsun
Annemin gözleriyle, derdiyle bakıyorsun

Ne kadar diri kalsan çukurda bir ayağın
Ki bilinmez ne kadar lezizdir insan eti
Ellerin çizgileri arıyor merhameti
Okşuyor toprağını bin yıllık yalnızlığın
Bir şehir yıkılıyor eteğinde bir dağın

Kalbim buzdan bir ateş ellerim suda yansın
İnsan, mal toplayarak kaybetti servetini
Ey zamanın tanığı göster maharetini
Avın yavrusu açken avcı pusuda yansın
Tutuşsun yedi kat yer ateş de su da yansın

Bir çocuk siretiyle büyüyor ağır ağır
Gözlerinde yurdumun en sert karakışları
Heybetiyle bir dağı yoruyor bakışları
Bir sabah ki rüzgarın hışmıyla yandı bağır
Bir çocuk öldü sabah, adem kör, alem sağır

Zaman kutsal bir çile, zaman yaraya merhem
Ben ki ana yurdunda cüzzamlı bir köleyim
Hangi derde yanayım hangi dertten öleyim
Kime dert yanayım da nereye gideyim hem
Ademoğlundan insan düşerken dirhem dirhem

Annem gibi kokuyor gülüşlerin ey zaman
Ölü toprağı cana getirecek sen miydin
Her şey miydin yahut sen her şeye rağmen miydin
Kabusa mı dönüyor tüm düşlerin ey zaman
Gözyaşları döküyor gülüşlerin ey zaman

İsmail Uysal
Kayıt Tarihi : 28.10.2025 23:18:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!