Zaman mı?
Kırık bir cam parçası belki,
avuçlarımızda büyüyen bir yankı.
Koşarken düşen çocukların
dizlerinde biriken iz.
Unutulmuş duraklarda bekleyen
eski bir pazar takvimi,
yırtık kenarlarında soluk bir tarih.
Biz miyiz?
Yüzümüzü bir vitrinde unutan
eksik bir yansıma mı,
yoksa rüzgârın sırtına binip
kendini arayan bir fısıltı mı?
Sokağın köhne köşelerinde
sesimizi unuttuğumuzdan beri
hangi dilde konuşur içimizdeki boşluk?
Aylardan hangi pazar?
Zamanın tereddüdü,
bir kahve fincanının dibinde
yarım kalmış birkaç sözcük belki.
Duvarda asılı duran
sararmış bir anı gibi,
ve adımlarımız hep aynı döngüyü
çizen bir sarkaç.
Mutsuzluk mu?
Silelim harfleri tek tek,
fısıldayan gölgeleri
asla geri dönmeyecek bir rüzgâra bırakalım.
Deniz kenarında unutulmuş bir sandal gibi
huzuru sürükleyelim içimize.
Şimdi ellerimizde uçuşan
mavi bir düş var,
ve biz hâlâ eksilmeyen bir şarkıyız.
Turgay Kurtuluş
Kayıt Tarihi : 21.1.2025 18:05:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!