Bozuk zamanların saati mi olur ki
Zamanı günde iki kere doğru göstersin
Zamanla bozuluyor birileri zamanın içinde
Yeter ki tutunabileceği bir akrebe sokulsun
Ders çıkarmak yok ki zamanında insana özgü,
Tüm zamanların en değerli şeyi
Belki de zamanı gösteren aletler,
Çünkü içine o kadar çok şey sığdırır ki
Zaman ağırlığından yavaş dönsün..
Antika zamanların kalmış kalıntı saatleri
Bırakılır miras olarak oğullara,
Takılmasın hiç o saatler
Böyle bir zamanın kollarına,
Düştük bir kere bu zamanın çaresiz yollarına
Yüzsüze manda derisini andıran
Yeni bir ciltle yüz yapsanız bile
Arsız bedene,
Ranta tuş olmuş şaşkın bileğe
Ya da koldan girilen kansız damara,
Onursuzca yaşanan zamanların dakikalarına
Vuracağı o kadar çok kötü damga vardır ki
Derilerinde işler zaman onlara
Meşrebine göre ahlakın boynuna sarılmış
Mirasyedi bileklerin kolları,
Düşmüyor yana ölmüş erdemin
Dik duramayan başı
Gözü yükseklerdeydi,
Ondan akıyor gözünün yaşı
Tutmadı bu zamanın hoyratlığı,
Tutmayacak bu aşı
Zamanın törpüsüne yenileceğiz hepimiz,
Çarkında öğütülsek bile un ufak halimiz
Yaşam ile düzen arasında insan ömür törpüsü,
Tükenmeden itibarımız sırattan geçeriz
Bekliyor bizi sırat köprüsü
Haramın akrebi sokuyor ellerini cebimize,
Canı ne kadar istiyorsa o kadar alıyor,
Gelemedik bir türlü kendimize
Zamanın itibari değeri anımsatır randevuları,
Geç kalmışlığın aç gözlülüğü sabırsız,
Hâkim değil zaman hâkime aratıyor kendini
Duruyor gibi geliyor bazen zaman
Duranın kendi olduğunu bilmeden,
Karışıyor insanla zaman,
Hamuru bozuk mayadan, dişlisi arsız hayadan,
Vidaları gevşek cakadan dem vurmadan
Kayışı pörsümüş saatler cilde uyum sağlamış,
Pejmürdeliğin kısırdöngüsü sanki dönmüyor
Pas tutmuş,
Her adımında hataya gittiğini unutmuş,
Zamanın içinde giden zamanı
Suçlamayı haddi bilmiş,
Eşref saatine geldiğinde zamanın tepesi atmış.
Varsıllığın zaferi işaret veriyor,
Yoksul yıkılmasın diye bu zafere alkış olmuş
Zaman nereyi gösteriyor, kimse bilmiyormuş.
Kadranı katran bağlamış
Zamanın saati dönmüyormuş,
Çalar saat zamana, zaman çalar saate uymuş
Önder Karaçay
Önder KaraçayKayıt Tarihi : 8.5.2014 00:07:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Önder Karaçay](https://www.antoloji.com/i/siir/2014/05/08/zamanin-akrebi.jpg)
Çalar saat zamana, zaman çalar saate uymuş!
Önder Karaçay
çaar saat zaman bağlanmış idyen dost keşke insnalr zamanabağlansalarda boş geçen zamanarın kıymetini bilmelidir oysakikahvehanelerde zaman öldren yığınlar uydurlmuş zaman çalan saatlere kutluyorum
anlamlı ve değerli çalışmanızı yürekten selamlıyorum......Emeğinize yüreğinize sağlık....başarınızın devamını diliyorum.......ilhamınız sonsuz.... kaleminiz tükenmez olsun......
şiire ve şairine saygılarımı sunuyorum....
Ranta tuş olmuş şaşkın bileğe ya da koldan girilen kansız damara,
Onursuzca yaşanan zamanların dakikalarına vuracağı o kadar çok kötü damga vardır ki!
Derilerinde işler zaman onlara!
TÜM YORUMLAR (4)