Gençlikte İşin Çok Oluyor
Vaktin Hiç Oluyor...!
Yaşlılıkta Vaktin Çok Oluyor
İşin Hiç Omuyor...!
Yıllarca oturup yazacak vaktim olmadı.Gençlik telşesi,Olgunluk, telaşesi,Evlilik teleşesi,Geçim telaşesi.Bunların arasın da ne zaman vaktim oldu ki..!Çoluk Çocuk telaşesinden sonra yavaş yavaş işlerin rayına girmesi ile o koşturmalar o telaşeler yavaş yavaş azalmaya başladı.Nasıl da mutlu oluyor İnsan ohh be artık iş güç için koşturmama gerek yok.Artık gençler koşturmaya başlasın bakalım! dediğin an aslında bunun 50 mt bayrak yarışı olduğunu anlıyorsun.60 olursan eğer 60 mt 70 olursan yetmiş mt 80 olursan cm :) 100 mt çok nadir.Ben 50 mt yarışındayım şuan.Geriye bakıp yazdığım şiirlerde 2005 2010 2015 2020 diye bahsetmişim hep not kısmına şimdi ise pöhh 2022 buna da ya phhh dicem belki 2032 da o koşuya nasıl hazır olurum bilmiyorum bir 10 yıl daha geçti.Acaba 2042 son 70 mt belki dişler takma ya da belki yatalak olacağım.Belki de bu san yazım olacak biraz sonra öleceğim.Ve İşim azzzz Vaktim bolllllllll.Uzun yol yapmak için çıldıran ben.Al sana vakit işte gitsene şuradan şuraya yaaaa boşver otur diyor sana, sen...Önemli olan ne burada ? Nasıl harcadığın..Oturmamak lazım İnsanın benzini mozotu yine İNSAN..Ne kadar çok İNSAN ile vakit geçirirsen yaa kailetli Benzin yüklersin bedenine yada kalitesiz o karşında ki İNSAN a bağlı..Güzel vakit geçirmek lazım.Bişeyler öğrenmek lazım karşındakinden hayata dair.Gülebilmelisin,Ağlayabilmelisin Kaygılarını Hayallerini anlatmalısınız..Sınız Sen ne kadar kaliteli bensiz alırsan hayattan..
Ona göre temizlenir motorun.Beynin Kalbin Ruhun..
 
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta