Su Eda Gümüş - Zamanı Geldi Şiiri - Anto ...

Su Eda Gümüş
66

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Kendimle bir yol tutma zamanı şimdi. Kendi dar duvarlarımı yıkıp genişletme vakti. Boğulduğum dar kalıplardan sıyrılma zamanı. Yoksa bedenimin altında kalıp dünyanın başıma yıkılışını izliyor bulacağım kendimi. Ciğerlerimi dolduran havanın hafifliğinden göklerin uçsuz bucaksız maviliğinden ağaçların sessiz cömertliğinden toprağın hiç dinmeyen bereketli şefkatinden seyyah bulutların bilgeliğinden nasipsiz kalacak kalbim. İçimi dolduracak en son hücreme kadar ulaşacak bir dinginliği çağırmalıyım geniş geniş kapıları devirmeli koca bir bahçeye çevirmeliyim kalbimi. Ölüyorum her an biraz daha. Bir an daha kayba dönüyor hayatım artık kendim için kazanmayı öğrenmeliyim. Düşüncesiz insanların bencil tavırlarına teperlerden bakabilmeyi yüksekliğin verdiği seyri yaşatabilmeliyim gözlerime. Öfkemi köklemeli yerine sakin bir derinlik ekebilmeliyim. Artık senden ve senin getirdiklerinden ve dahi herkesten her ne beklentim varsa kurtarmalıyım kendimi, seni ve mutluluğu düşünerek düşüncelerimin hayallerimin kölesi olmaktan azat etmeliyim kendimi. Sanıyordum ki tüm bunlara ulaşabilmek için sana boyun eğişlerim. Ama zamanla anlıyorum ki verdiğin hiçbir şey beni doyuramayacak öylesine büyük açlığım. Kurduğum ütopyanın bir parçası yapmıştım seni geceler ve gündüzler ispat etti ki ben o dünyada ancak kendime tutunarak yaşayabilirim sense bir aldanış, yapamadıklarımın bahanesi yapmak istediklerime bir tualsin. Sen sevgili sandığım ve bu zanda direndiğim gibi sevgili değilsin bana. Dedim ya bir aldanış bir bilinçdışı yaşanan uzun soluklu rüyanın adından öte değilsin. Sevginde yalan sevdiğin özlediğinde ve tüm söylediklerin güneşten gün be gün uzaklaşan bir göktaşından farklı değil artık sana dair hayallerim. Artık düşen ateş toplarını söndürme zamanı çölde rüzgarın taşıdığı kumların altına emanet etme zamanı. Yoksa ben eridikçe kendime kalmayacağım sevgili. Ümit etmeyi beklemeyi öldürmeli, kendime yetmeyi öğrenmeliyim eskisi gibi yine kendime dayanmalı kendi yolumu çizip yürümeyi sürdürmeliyim. Sana ayırdığım zamanları soluklanmak ve zenginleşmek için kendime vermeliyim artık. Öfkeyle sonlanacak zamanları heba edip az olan ömrümü çürütmemeliyim koynumda. Artık itiraf zamanı beraber kelimesinin biz anlamının lugatında yer almadığını ve senin biz kelimesini telafuzunun anlık zevklerden öte anlamı olmadığını kabul ettirmeliyim kalbime. Hırçınlığımı büyütüyorsun tahammül gücümü emip beni kendimle baş başa bırakıyorsun. Oysa sen sevgili kabul edilmeyi beklediğin kadar kabul etmeye hazır mısın ki bana razıysan diyebiliyorsun. Sen razı mısın ki razı olunmasını talep edebiliyorsun. Tüm taleplerini reddediyorum ve sana zerre kadar güvenmiyorum. Ve bunun altında hırçınlığımı büyütüp ateşinde eriyor ne yazık ki bu acıya tahammül edemiyorum. Sen gücüm olacakken zayıflığım sen bütünüm olacakken eksikliği artan parçam sen her şeyim olacakken hiçbir şeyim oluyorsun ya dünyaları yakmak yıkmak istiyorum. Koynumdan bu hırçın saçlı kadını koparıp atmalıyım. Artık inanmalı ve vazgeçmeyi anlatmalıyım ayak direyen ne varsa zincirlerini kırmayı başarmalı eskisi gibi olmalıyım. Sakin yanımı özlüyorum ve giderken sadece onu iade etmeni istiyorum. Sen içimi parça parça balyozlayan sen sadece sev yada sadece git. Dayanamıyorum.

Tamamını Oku