Kurulması ayrı bir çileydi,
tutuşturması sabır isterdi;
ama bir kez yanınca
bir odayı değil,
evi ısıtırdı.
Yüzü kor kesilirdi,
utangaç bir çocuk gibi kızarır;
ateşin diliyle
geçmişi anlatırdı insana.
Onun verdiği sıcaklık
yalnızca bedenlere değil,
hatıralara sinerdi;
hiçbir çağdaş ateş
bunu başaramadı.
Soğuk mevsimlerin karşısına
eski bir savaşçı gibi dikilirdi;
sitem ederdi ayaza,
suskun bırakırdı kışı.
Kristaller çözülür,
buz inerdi dizlerinden;
karda oynayanların
ellerinde
ısı, tatlı bir sızıya dönüşürdü.
Boruları ufka bir çizgi çizerdi;
karanlık bir gölge gibi
gizli bir pusu taşırdı gecelere.
Kurum,
kara bir kaderin
toz mürekkebi gibi
yapışırdı yazgısına.
Ama yine de
insanlığı ısıtan
kadim nöbetçilerdi onlar;
külün ve hatıranın içinden
zamanı eriten
kor sobalar.
Mesut Yüksel
Kayıt Tarihi : 26.12.2025 18:13:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!