mermi kovanlarını toplayan çocuk
gözlerden akan yaşları bırakıyordu
usulca toprağa
ölü yıldızları omuzunda
apolet gibi taşıyan
bir saraylının kibriydi
havadaki barut kokusu
gün batımında alev alev yanan
yıldızlardı ki, biz onları
kurşuni, kurşunlu havalarda tanıdık
öfkenin dışarıda kaldığı
bir çemberdi yaşam
bana, sana ve
mavzeri yanıbaşındakı yoldaşının
omuzunu dövenlere
direnenlere yakılan ağıtlar
bulutlarla gökyüzünü dolaşıp
nehirler boyunca öfkesini taşan
bir benti yıkmasıydı
-ki, kimse el-aman dilemedi-
ölü bedenlerle yükselen dağların arkasından
bir güvercini kanatlandırmak
güneşe doğru
yüzünü dönen ayçiçeği gibi
ardı sıra yola koyulmak
umudumuzdu
çaresizliğin zamanı değildi
viran olmus şehirlerde
sağır edercesine çekilen zılgıtların
duyulmayan sessizliğinde
susmanın zamanı değildi
23.09.2015
Ertan İgneliKayıt Tarihi : 28.9.2015 15:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!