20. bölüm örneğinde doluluk kavramının bir fikri uzanım açılımını yapmıştık. Dolu gibi olan uzayın, dolu olmadığını görmüştük. Uzay zamanın; boşluklu, tanecikli, kesikli sürekli (dalga) yapısı olduğunu sezmiştik. Bu boşluklu kısımlar başka uzay zaman referansları ile doluyordu. Yani zamanlar iç içe geçiyordu (organize oluş) . İç içe geçen zamanlar, dalga hareketi ile girişp, o olay ufkunun sürekli zaman boyutunu oluşturuyorlardı.
Kesikli olan kuant yapı, mekanik aktarımların, potansiyel kinetik dönüşmesini sağlıyordu. Bu iç içe zamanlar o ilişkin kuant uzayların içinde, farklı zaman akışının olduğunuda gösterir. Bunu fiziki olarak belirtirsek; her olayın çevreyle girişmesi, ana zamanın içinde, farklı aşamalarda, sürekli yapının devinmesi olurlar (yapı içi değiştiriciler, değişkenlikler. kontrol) . Ana zaman, çevrenin belli etkiyenine; diyelimki sıcaklık etkenine, henüz tepki vermiyor gibi göründüğünde, iç zamandaki kimi olaylar, tepkileri çoktan başlatmış olacaktır. Bu sistem rezistansıdır.
Yani her iç içe zamanın, fiziki dille söylersek; bir genleşme, bir büzüşme, bir boy uzaması, boy kısalması, kaynama, buhar olma, sistemden kaçma gibi bir çok farklı farklı devinme tepki zamanları vardır. Bunun kullanımını en iyi olaraktan, petrolü damıtma olaylarında görürüz. Petroldeki, her bir iç içe geçmiş zaman olay ve olgu, dizileri, kendi faz sıcaklıklarında kaynar ve buharlaşarak diğer olayların uzay zaman boyutu içinde çekilip alınır. Organize olan, entegrelerin çökmesi ya da girişmesidirler.
Toplum da, bir bardaktaki çakıl taşları gibi tanecikli, kuantik topaklı, bir uzay zaman boyutunu oluştururlar. Toplum kurum enteğreleri arasındaki boşlukları olugu ve olayların kesikli sürekli hareketi ile girişen oluşlarını biriktirir. Birikme ileri doğru yapılaşarak akmaktır. Her bir kurumun farklı bir kendi ilişkin bağımsız iç süreçleri vardır. Kabaca kurumlar toplumun çakıl taşları olarak kesikli, sürekli yapısı olarak, gelişerek ve çevre kurumlarla ilişkileşerek hem boşluğu doldururlar hem sistemleşen organizeliğin kendi çekimleşmeleri ve çelişmeler etrafında olur:
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta