Zamanı Akıtmak 18 Şiiri - Bayram Kaya

Bayram Kaya
2924

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Zamanı Akıtmak 18

Bir dalga girişimi, uzandıkça girişir. Bu anlamda sınır tanımaz ve girişebildiği ortamların seçmesini yaparak süreklilik kazanır. Kesikli (topak, kuanta) yapı, kendi iç dalga devinmesi sürecini de taşımak, dış dalga hareketini takip edip, ona imlenmek de zorundadır. Değilse ölür. Bu nedenle dalga hareketi girişim ilişkilerini düğümleyerek kesikli yapıya bürünür. Yapı, ilişkilerini düğüm (topak) paketçiği içinde korumakla sürdürür. Bir dalga düğüm noktası (hareketin, dalganın; sıçraması) olan topaklanma, dalga hareketin kesikli ve sürekli olma birliğidir. Topak hareketi, ilişkilerin korunumudur (simetrisidir) . Yani kaosun, düzenli, istikrar vaha alanıdırlar. Dalga hareketi ise zamanın ileri akan yeni yeni ilişkiler (referans-aidiyet) girişmesidir. Dalga hareketi, o olayın ruhudur.

Yani zamanın ruhudur. Zamanın ruhu (enerji girişmesi) , girişebildikçe geçerli, canlı, dalga girişmesidir. Girişemedikçe olaylaşamaz ve bir içerenlik topağı olarak, ölür. Zamanın somut olan görünüz yüz yapısı da kesikli topaklı ilişkiler olan süreç boyut simetrisidir. Olgu, olay ve zamanın kesikli oluşu (durağan görünümlü sınırlı devinim, düzenlilik-somutluk anlaşılır) yapısıdır. Yine olgu, olay ve zamanın dalga girişimi de (sürekli olan, iler akan, taşıdığı mesajı bilip girişen, sınırsız bir görünümü imleyen) devamlı zamanı sarımlaşan çekiciliktir.

Kaos bunlardan ötürü vardır. Yani, varlığın, olayın; zaman, devinim, uzay, alan, elektrostatik gibi kesikli sürekli görünüşlerle ilişkileşmesi; bin bir yüzünün girişmesi nedeni ile vardır. Görünümlerin ilişki girişmelerinin çokluğu belirimlerin kaostuk olmasının da çokluğudur. Her kaostukluk kendi kesikli (düzenli) sürekli (dalga) yapısı itibarı ile girişmesini yapar genel bir ilişki uyumlaşması ortaya konarak düzenli sistemler ortaya çıkar. Düzenli sistemler yeni düzenin yepyeni girişmelere sahip yeni yüzünün kaoslarının türbülans ve pertürbülanslarından kurtulamayacaktır.

Söz gelimi özdeğin(dış zaman) , olgu ve olayların birden belirmesi kesikli tanımlı halinin bize görünümü (idraki) bir zamanın geçtiği algısını (olayın görünen ilişki yüzünü) verir. Zaman özdeğin (aynı olayın) görünen bir bağıntı yüzüdür. Yine bu görünen zamanın içinde, aşama aşama konumlanışların topaklanmış seyredişlerin meydana gelip yer kaplayan konumları vardır. Ki, olayın bu yüzüne devinim (hareket) diyoruz. Her bir aşama topak hareketin, kendi çekimleyen girişme ilişkisi, o aşamanın elektrostatik yükler girişmesidir. Elektrostatik girişme de, bir olayın başka bir ilişki biçimine göre de elektrostatik belirme ya da çekimlenme idraklik yönüdür vs. Bunların tüm girişmiş sonucu zamanının harekete, hareketin zamana ve her birinin elektrostatiğe, elektrostatiğin de; zamana ve devinime, uzaya dönüşmesi, girişme görünümüdürler. Kaos buradan doğar.

Bir ağacın çiçekli görünümü bize bir zaman geçtiği anlamasını (idrakini) verir. Çiçeğin, soyutlanan, anlaşılır kılınan zaman aşamaları, gonca, tomurcuk gibi görünüşlerin ayrı ayrı zaman ve mekân devinmesi iledir. Bu devinme en temelde fotosentezci yükler girişmesinin elektrostatik girişmeleriyle yol alışlardır. Sonuçta ağaç çiçek açmış, zaman geçmiştir. Çiçek bir uzam zaman devinim paketidir. Paket kendi topak iterasyon devinimleri ile döllenme, zaman, uzam, hareket çekimlemesidir vs. Çiçek paketi döllenme bağıntı girişmesi ile sürecin meyveye doğru zaman akışını sağlayacaktır. Hiç kuşkusuz meyve sürecinin; bin bir yüzlü kaos ilişkiler görünüşleri, bu kadar az bir olaylar dizisi değildir. Bunları saymak şu aşamada konuyu anlaşılır kılmaktan çok, dikkat yorulması nedeni ile sıkıcı ve anlaşılmaz olmayı tetikler.

Zamanın, kuantik, boşluklu ve tanecikli kurt delikli yapısına, insanın hayalleri işler. Bunun mantıki somut anlaşılmasını şöyle örnekleyeyim. Bir bardağa leblebi doldurun. Bardağın içi, içine konulan leblebinin zaman ve mekânınca, leblebinin olgu ve olaylarınca doldurulmuştur. Aynı leblebiyle dolu bardağa ince kum koyunuz göreceksiniz ki bir miktar kum, bardak leblebi uzay zaman boyutu içine sıkışacaktır. Ta ki diğer kumlar bardağın dış uzayına dökülene değin. Görülmektedir ki bardak uzay boyutu, leblebi uzay zaman olay boyutları ile tam da, dolmamıştır. Bu boşluğu kum doldurmuştur.

Şimdi siz bardak, leblebi ve kumdan oluşan birim uzay zaman, olay ve olgular boyutuna su ekleyiniz. Yine göreceksiniz ki bir miktar su bu birim hacim olaylarıyla girişecektir. Yani birim uzayımızda suyun da girişeceği bir mekân, zaman, devinim ve alan boyutu (bu boşluklu tanecikli, kesikli, sürekli yapı içinde) daima kalmış olacaktır. Yine bu yapı içine, bir miktar da, ispirto ilave edebileceğinizden emin olabilirsiniz...

Her olay ve uzam, zaman, devinim; boşluklu ve tanecikli; kesikli ve sürekli (leblebi ve leblebiler olayı gibi) bir yapıya sahiptir. Bu boşluk başka bir kesikli sürekli ve boşluklu tanecikli yapı ile doldurulur. Ha keza, o bile, bir başka olayla; boşluklu, tanecikli; kesikli sürekli olan süreçle doldurulur, olacaktır.

Bunlar evrensel olayların kurt delikleridir. Hayallerimiz buraları doldurur. Zaten hayallerimiz de, bunlardan; içimizdeki geçmiş zamanların yansımasından referansla, hayallerimiz tekrar buralara nüfuz ederek, sonuçlar çıkarmamızı da sağlayabilirler. Şimdilik bu alanın en çok kullanıcısı edebiyattır ve edebiyatın da, şiir koludur. Özelliklede düşünsel sevda, sanal uzay, uzam, zaman boyuttur. Çünkü düşünmede bir enerji tüketen, sizi yoran, kuantları pratiğe somutlanan olay ve olgular zaman devinim alan ilişkisidirler.

İşte şiirin sevda konulu bir teması, aynı zaman zemin olay düzlemini alabildiğine şişirir. Sevda uzay ufku şişirildikçe, boşluklu tanecikli kısımları sıkışır, boşlukları da şişer. Bu alan bitimsiz bir üretme alanı olur. İşte bu, evren içinde, evrendir. Çünkü siz, yukarıda değinildiği gibi olay ufkuna durum (olgu olay) koymuyorsunuz. Sadece düşünsel girişme yapıyorsunuz. Düşünmeniz gerisin geriye tersindiği için olay ufkunda kalan bir şey olmuyor. Tersinme girişmeniz, zihninizde tekrarlanabilir olduğundan, bu alanı siz yansıma ile kopyalıyorsunuz.

Sürecek

Bayram Kaya
Kayıt Tarihi : 24.7.2010 11:43:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Bayram Kaya