1-A ve B kesim eksenli olay ufku, bir başka farklı durumunda, ekseni ve eş zamanlı, faz birliği olabilir. 2-Bir A ve B sinüs olay ufkunun ekseni üzerinde, sayısız başka olayların, faz girişme başlangıç ve bitiş noktaları olacaktır. 3-Yine A ve B sinüs olay ufku ekseni üzerinde içerilen, sayısız başlangıç ve biten olay ufukları ekseni olacaktır. Biliyoruz ki bunlar girişmedirler. Söz gelimi bir insan olay ufku ekseninde üzerinde yüz binlerce özümleme ve enzim atik süreçler, trilyonlarca kez oluşur biter. Bu yüzden sizin içiniz gerçekleşen, bu hızlı süreçleşen olayların ardı ardalığı eksen sinüsünü şişirir, zaman geçer. Olay ufku mekânı olgularla dolar. Mekâna uzamı hissi veren bu olayların kıyasladır ki, ömrünüz uzundur. İnsan kesikli sürekli var oluşu içindedir bu olaylar. Ki bu kesikli sürekli yapıyı bir tek olay belirler; ölüm.
Zamanın nabzının attığı ilk yerde, orijin noktanın (tekilliğin) sıfır girişme ile başlayıp, olay ekseni ilen ileri olurken, tekilliğin kendisi yanal açılımdan eksenin bir yanına doğru yatay sinüs yapar. Yatay sinüsü; açıkağız kısımları, eksen üzerinde olmak üzere, U şekline benzetebilirsiniz. Bu U şeklin kapalı kısmı, bir olayın alacağı maksimum genleşme ile sınırlılığıdır(sınırlı oluşudur) . Bu U şeklinin açık ağzı, eksen üzerindeki, iki farklı noktaya değinip, keseceği açıktır. Bu eksene değinen ve ekseni kesen uç, diğer yönden, başka bir periyot atımla devam edecek olan bir sürekliliktir. Bizim sinüs tam U değildir. Adı üzerinde sinüsü dol.
Orijinden yanal atımlı bir zaman ve devinimin çıkması ile başlayan süreç; U sinüsü dol kısmın kapalı çevrimine çıkışta dolanana değin, tırmanışla süreç içi nicel birikimleri yaşar. Bu evrede olaylar giderek hızlanır ve tırmanır. Doyma noktasında süreç çevrimini yapar, gittikçe yavaşlayan bir hızla düşerler.
Eksen üzerine düşen sinüs B kesim nokta hızı bir an, sıfır olup, süreç bu boyutu ile tamamlanmış, topaklanmış ve yarım periyot dalga girişmeli biçime bürünmüştür.
Bir orijindeki ilk tekillik sinüsünün; bir A başlangıç ayağı vardır. Olaylar bu noktadan sonra girişmeye başlar. Bir de B noktasıyla süreçlerin hem kesikli oldukları durumla, hem de dalganın yön değişmeyle devamı olunduğu, eksen üzerindeki bir B ayağı vardır. A noktası olan tekilliğin, ilk açıldığı yer; tek girişimli A noktasıdır. A noktasının, B noktası gibi olay ufkunda ancak görebileceğimiz, yön değiştirme ile devam eden, bir ileri yön akış sürekliliği yoktur. Oysa İlk A noktasından sonra eksen üzerinde oluşacak sinüs şekilli olay ufku B noktasına indikten sonra, B noktası, diğer yanal atım periyotla, sıçrayarak devam edecektir.
İşte bu A noktası, kendi zaman ve devinimi içinde, aynı anda ve aynı genlikte olan ters ve yansıma bir görüntü başlatır. Bizim anti madde dediğimiz olay ve görünmeleri başlatır. Görünür olay ufkunun kendisi eksenin solunda başlamışsa, bu yansıma da eksenin hemen solunda aynı paralellik ve aynı periyotta başlayıp biterler. Bu yansıma U, olay ufkunun U şekliyle, uç uca çakışırlar. Bu yansıma düşüncemizdir, hayalimizdir, belleğimizdir, kayıttır, geçmiş zamanın, eksen üzerine sarılmasıdır. Sizin çevrenizde ve içinizdeki olabilecek olan birikiş ve yansılanıştır.
Olayların bir ekseni vardır. Bu da başlangıç koşullarıdır. Başlangıç koşularında girişen parçacıklar sınırlıda olsa eksen (orijin) üzerinde devinir ve girişirler. Her bir girişme eşiği, ısı ve tirilleşme (frekans) gibiden faz farkı idi. 1-Olaylar aynı eksen üzerinde, birçok faz farkı ile girişirler. Böylece, süreçler boyunca girişen faz farkları sayısı sonsuzlaşır. 2-Yine sayısız farklı zamanlarda, farklı olaylar; aynı faz (yola çıkış noktası) noktasında başlayıp, aynı bitiş noktasında son bulabilir. Bunlar eş zamanlı olaylardır. Birbiri ilen, hiç alakaları olmayacağı gibi birbiri ile bağıl tetikleyici olaylar da olabilirler. Bu da, faz devinme zamanları farklı olan kimi durumları, hem eş yönlü yapacaktır. Hem olayları aynı fazlı yapacaktır. 3- Bir sinüs olayı ekseni boyunca; yani bir sinüs atımı ekseni, kendisini gerçekleyene değin, bir sinüs dalga kendi hareketini başlatıp bitirene değin; aynı eksen üzerinde, aynı sinüs dalga içinde, aynı eksen ve sinüs olaylarına bağlı, başlayıp biten, binlerce, yüz milyonlarca, trilyonlarca; olaylar gerçeklenir. Bu da demektir ki zamanların ve olayların iç içe geçmesidir.
Örneğin, su molekülleri, bir oluşma girişmesi içinde, molekül olaraktan, bir zaman paketidirler. Su molekülü, bir su molekülü olmazdan öncesi bağımsız H2 ve O2 anları olan geçmişlerini taşırlar. Bu anlar, sudan bağımsız geçmişlerdir. Hidrojen ve oksijenin oluşmuş olduğu evrensel anların kimi fotoğrafını ele verir oluşmuş süreçlerin halleridirler. Bunlar her halükarda olmuş bitmiş, dalgalanan topak kuantik süreçlerdir. Yani, dalga ve topak, kuantik süreçler, kendi zamanını, kendi üzerine saran süreçlerdir. Hidrojen ve oksijen yan yana süreçler iken ilişkin süreçlerdir. Girişmiş süreçler olaraktan da, su molekülünü oluştururlar. Yalınız hidrojen ve oksijen, sadece su için var olan bir tarif ediş, değildirler. Bambaşka olay ve olguları da tarif eden bir olanlılıktır.
Zamanlar, akış olaraktan; kısmen tersinmezdirler. Yukarıda belirttik ne kadar geri giderlerse gitsinler bir noktadan itibaren tıkanırlar. Çünkü tersinen süreçlere göre çevre zamanları tersinmezdir. Oysa her tersinmeyi, çevre süreçlerinin de başlangıç koşullarına doğru kayması ile ancak geri götürülebilirler. Yine olaylar kısmen de, tersinir süreçlerden oluşur. Tersinir süreçler olmasa çevrimler olmazdı. Kimi iç koşulların yaratılmasıyla dahi sindirme ve birleştirmeler sürekli ve tekrar, tekrar olan özümleme süreçlerimiz gerçekleşemezdi. Ölümle geri gidiş olmazdı. Bir kazağı sökme de, bu tür bir in organik süreçtir.
Örneğin bir litre kaynar su ile bir litre soğuk su birleştiğinde iki litre ılık suyunuz vardır. Kaynar su ile soğuk su, zaman mekân süreçleri içinde girişerek ılık bir düzlemin zaman ve mekân düzeyine dönüşürler.
Sürecek
Bayram KayaKayıt Tarihi : 22.7.2010 10:06:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!