Doyumsuzluğun insanları gark ettiği bir zaman hüzmesinde kendini kandırmanın peşine düşmüştü insanoğlu
Bütün değerleri bir çırpıda silip atabiliyor, kendi iç güdülerinin tamahkar arzularına hemen teslim olabiliyordu.
Sahi ne olmuştu? İnsan, varlığının amacını mı unutmuştu? Yoksa, kendini frenleyen yasakların
Karşısına geçip, kafamı tutuyordu yok olmaya.
Aslında o da biliyordu yaşamanın bir sınırı olduğunu, O da biliyordu bilmesine de sanırım aklınca yok olmaya direniyordu.
Halbu ki, nice Firavunlar gelip geçmişti bu dünyadan. Hemde en acımasızlarına ve kendilerini Tanrı olarak görenlerine tanıklık etmişti dünya.
Bu olsa olsa bencilliğin danişkalılığı ve insanlığın
Yüzkaralığı olabilirdi. Bu düşünce ancak yeniden dirilmeyi inanmayanların, hesap vermeyeceklerini sananların, ne yaparsam kâr diyenlerin düşüncesi olabilirdi.
Har vurup harman savuranların, başkalarına yaşama hakkı vermeyenlerin, kadir kıymet bilmeyenlerin
Başkalarının haklarıyla kurdukları sahte dünyalıklarının daha öncekilerde olduğu gibi
Bitmeyeceğini mi sanıyorlardı. Oysa ki çok mu çok yanılıyorlardı.
Adnan Deniz
Kayıt Tarihi : 1.1.2025 22:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!