Aslında ne Tahir olmak gerekir sevmek için
Ne de Zühre;
Ne Ferhat gibi dağları delmek,
Ne de Mecnun gibi çöllerde
Kalmadı o büyük sevdalar şimdilerde...
Şimdi ki,
Fiyasko birliktelikler!
Güz kırıtması gülücüklerle
Bina edilemez yıkılır hayaller
Bir şişe şarap sarhoşluğu gibi
Yüzeysel yapmacık mülteci aşklar
Ve yetim kalan sevgiler.
Parfümlerle hapsedilmiş ten kokuları
Unutulmuş o rayiha
Özlem yok
Şevk yok
Günübirlik sevdalarda
Direği yok yuvanın
Çatının payandası
Evcilik oyunu mu bu
Bu nasıl bir ironi
Saçılmış oyuncaklar
İki ayrı beden
Umarsız duygular
Umursamaz sevdalılar
Riyakâr
Bencilce
Yüreğe değil simaya bağlılıklar.
Oysa
Aşk riyasız karşılıklı sevmek
Acılara birlikte göğüs germek
Evliliğe değil ölüme imza atmak
Tek yürek olmak
Ve el ele gönül gönüle yaşamaktır.
Yoksa
Gönül eğlenir
İhanet edilir aşka
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta