Hemen büyüyor organizma, çabuk geciyor hayat, vektörel yaşlanıyoruz, zemin kayıyor kösele ayak altımızdan, vakit eskiyor kıdem kıdem, yama atıyoruz ortada bir yerlere, yamalı yabanî zaman, parçalı paçası çemrenik mekan, boyutlar arası boy boy derinlik, pastel renkler ekliyoruz her zaman, soluyor soluyor canlanıyor fışkırarak yaşam, yaşlanmayan sular hep aynı
Ne iyi demlenmeden büyüyen çocukluk, ne güzel koşarken otları ezmek, ne hoş çelik çomakla oynamak, ayakkabıların yırtılması, boş sahalarda bitmiş çobançantası,ayrıkotlarının talaması her yanı, arsada dikili paslı tabela, satlık yazı da cabası... çok renk yoktu o zamanda, var olanlara da toz konardı, saman sarısı hulyalarla, firezlerde koyun yayardık, utanırdık siyah beyaz sarılmalardan, ilerde lazım olmasa da, ne güzel utanmak, insanı hayvandan ayıran.
Sürüleşmek için sürdüm kendimi,protest şarkılarda gördüm kendimi, salaklık ve devinim gençliğe memur, oysa sabit olsa nabit olur, nazende duygular, geçişken moda, herşey havai, libido hormonlar, hızdan hazlar, asimetrik deveran, devrederken yeni güne, yeni umutlar ekliyoruz limbik limbik, damıtmak için nerede bu imbik? Aksiyoner mi oluyoruz ne?
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta