Zamanda İstanbul Şiiri - Ayten Demirağ

Ayten Demirağ
4

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Zamanda İstanbul

Akıyor gibisin zaman içinde
Gözlerinde piri fani bakışlar
Böyle gün görmüş yok cihan içinde
Mermerleşmiş sende yazlarla kışlar

Öyle mağrursun ki,yazıtlarınla
Dokunulmazlığın bir simgesisin
Surlar içindeki zındanlarınla
Tacın yakutunda zulüm gibisin

Çan kulelerinden duyar gibiyim
Yaralı bir orgun inleyişini
Mehteran sesinden içer gibiyim
Yepyeni bir çağın seslenişini

Elimin altında koca bir tarih
Bastığım her taşın bir destanı var
Sendeki gizemi edemem tarif
Belki sorsan söyler şu bilge çınar

Çekip gelmiş sana mağrip maşrıktan
Evliya diyarı olmuş tepeler
Bağrındaki akan gizli ışıktan
Bin çare bulmuştur serinleyenler

Çinili bezeli çeşmelerinden
Halâ kana kana sebil içerim
Şimdi hayâl olan bahçelerinden
tutuşan lâleler derer geçerim

bazen sularınde gökyüzü uyur
dallarında rüzgâr susup dinlenir
bazan dalgaların kıyıyı vurur
hülyamda leventler devler seslenir

üç çifte kayıkla kâğıthanede
suzidilâradan bir ses duyulur
mest olurken gönül lâl kadehlerde
çerağan tutuşur kelle vurulur

bilenler anlatıp hep yaşatıyor
nazlı bir kızın efsanesini
o efsaneler ki sarıp okşuyor
denizin koynunda kız kulesini

yılların elinden su içen mermer
senin ruhun kadar serin değildir
güzelin elinde som altın kemer
sinende gurubun rengi gibidir

Ayten Demirağ
Kayıt Tarihi : 26.4.2005 09:10:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Gülden Işık
    Gülden Işık

    çok byendim.özel bir iletide gönderdim.bir hatam var.başka sitenin adını yazmışım.

    Cevap Yaz
  • Tesina Bag
    Tesina Bag

    :)

    Cevap Yaz
  • Ayşe
    Ayşe

    istanbulu anlamlı gozlerle goren bırı ancak boyle yazabılır tebrıkler cok begendım.

    Cevap Yaz
  • Mustafa Bolatan
    Mustafa Bolatan

    gercekten tebrık etmek ıstedım ıstanbulu anlatan bınlerce güzel sıırlerden bırtanesı

    Cevap Yaz
  • Akal Günay
    Akal Günay

    Hocam merhaba,atı alan Üsküdar' geçti,bağdat'a
    şam tatlı almaya gitti.Saygılar...
    &&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

    Bismillahirrahmanirrahim / Yedi Düvel Yedi Tepe Efsane İstanbul

    yerde sararmış bir yaprak görürsen eğer
    inan sevgilim inan bu her şeye değer
    ışıkların altında İstanbul'u seyrediyorum
    geçen yıllarıma inan inan sevgilim kahrediyorum
    Karadeniz’den esen rüzgar senin saçlarını savuruyor
    nedenini bilmediğim bir his içimi kavuruyor
    Galata dan attığım mendil kubbelerinden savrulur durur
    üçüncü Ahmet çeşmesinin zinciri sevdama dem vurur
    boğazda çırpınan bir martının kanat sesleri
    Çamlıca’nın görkemi gibi uyandırıyor hislerimi
    bir yıldız bir yıldız gibi çıkıyor yokuş yukarı
    Taksimde yürüyor caddeyi istiklalde müzmin bekarı
    sevdanın bir ucu Hisar diğerinde Saraçhanede yıkılmış surlar
    Sultanahmet haşmeti ile Ayasofya sıra sıra gelen turlar
    savruldum bir yaprağın kenarında ada vapurunun güvertesinde
    sevdan bir Dolmabahçe bir Beylerbeyi sarayının çümbüşü renk bahçesinde
    süvariler sevdam gibi geçti tan vakti Üsküdardan
    boğazında sevgilimin çifte gerdanlığı,habermi var yardan
    bilsem aldanırmıydım Bebek, Emirgan, Aşiyan gibi parıldayan yeşil gözlerine
    her köşene yazılan hafızamıza kazınan süslü içine çeken sözlerine
    Toptaşı, Atalamataşı, Hergele meydanı derken,Çiçekçi’den Karacaahmete inerken
    tüm sevdiklerim yatıyor ulu çınarların altında,gözyaşlarım akıyor seyrederken
    yemekte canın tavuk çekerse geçersin Ümraniye,Alemdağdan
    oyalı mendil gelmiş Topkalı eğitim fakülteli esmer yardan
    yarin kokusu gelir Haliçten savrulur mistik kokular Sadabat’tan
    avrupaya açılır bir kapı Eminönü,Sirkeci gardan,yarin elini tuttum Yerabatan’dan
    nerde o eski arnavut kaldırımların,galatadan geçerdi en güzel tranvayların
    boğazı yakar Beylerbeyi,Dolmabahçe,İstanbulu yakar Topkapı vakur sarayların
    Kadıköy sahil,dolmuşunda Moda,gezilir Bahariye’de,nostalji ararsan Kurbağlıdere’de
    Koşuyolunda koşardı dörtnala atlar,Papazın çayırı şimdi acep nerede
    yayan gidersen kalırsın Tuzlada piyade,içelim kahveyi iki orta bir sade
    köftesine ve ayranın tadına doyulmaz,kapat gözlerini bana müsade
    okursun her köşesinde tarihi bir yazı,çekilmiyor bu güzelin artık nazı
    fakiride zenginide bulur kendince eğlenceli barı ve sazı
    tavernalar,barlar doldurdu sokak aralarını,Ortaköy sahilinde entel magandaları
    sazlar çalınır,kayıklar çekilirdi masmavi Göksu’da,unutulurmu o gizemli anları
    sırtımda darphane,gözlerimin önünde Gülhane,Saray burundan salınır endamlı gemiler
    her köşende bir birinden nadi’de mimar Sinan şaheseri eşsiz camileri
    Beylerbeyinin saltanatından,Çengelköy’ün bostan bahçelinden badem seçerken,
    Başıbağlardan salındınmı Babilin asma bahçeleri misali Bulgurlu’nun asma bağlarında güzel süzerken
    Diyarbakır karpuzu elinde Alemdağ’dan, Taşdelen’e pınar’ların suyu keserken
    cuma namazını Sultanahmet Caminin avlusunda Ayasofyayı seyrederek dinlerken
    gümüşten ince tellerin güzel kızların süsler hayalini Tellibabanın bağırından
    çayırın önü devam eder Beykoza erenler diyarına Hz Yuşa’nın kabrinden
    Piyer lotiden seyretmek altın boynuzu,Kanlıcada yerken yanık yoğurtu
    Kimileri bağlar türbelerine kısmet ipleri,eyüp sultan’da umutlar korkuttu
    Sanki senin uğuruna yapılmış denizin ortasına eseri sanat kulesikız
    Karşılıklı birbirlerine kur yapar hisarında boğazı kesen aykız
    zümrütü anka kuşu müjdeliyordu,Fatih Sultan Mehmet efsaneyi fethedecek
    tarih yazan yüce Atamız’dan insanlığa yadigar gençlerimiz vatan gibi bekleyecek
    sultanların diyarı yedi düvel yedi tepe efsane İstanbul.
    Devam edecek.

    (www.ultrailan.com)

    Dr İbrahim Necati Günay

    (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (23)

Ayten Demirağ