Su Eda Gümüş - Zamana Kadeh Kaldırıyorum ...

Su Eda Gümüş
66

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Ne çok ağlamıştım o gece, neye ağladığımı bilmeden hem de. Sensizliğe akan bir nehire bıraktığın kağıt saldım. Sen arkasına bile bakmadan giden zamandın. Katlanıp çekmece de saklanacak birkaç satır değildin, değildim. Sen katlayıp sulara bıraktın. Bilinmezliğe dökülmedi hiç kanım, bilinenlerin kapısına bıraktığın geceyse, artık bir dilenci gibi elleri açık kayıptım. Ve hala kayıplar arasında geçiyor adım.
Nehrin canı işliyor hamuruma, mavi yazılara su düşüyor, ebru oluyor; ne yazık ki sensizliğin üzerinde açıyor. Zamanın ellerinde pul pul ten olup toprağına düşüyor.
Ne çok ağlamıştım o gece. Geçmişe, geleceğe kalkmıştı kadehler ve kan kırmızısı şarap rengindeydi nehirler. Ben nehre doğru akıyordum, nehir benden doğuyordu. Yıllar olup geçtin üstünden ve ben hala geceyle gündüz arasındaki bir yerde ceplerinden düşenleri toplar, kalbime katık yapar yaşarım.
O geceden sonra değişen bir şey olmadı. Hala nehirler aynı renk, su hala aynı, kağıt ve sandallarda, kendinden bi haber yani. O geceden sonra değişen çok şey oldu. Olanlardan da ben bi haberim tabi bunları da sen anlatamazsın bana. Az önce iki yıl öncesine bir mektup yazdım, kırmızı bir gülle bağlayıp sandaldan sulara attım. Kadeh kaldırdım ardından, dudaklarımda duyduğun binlerce söz biriktirdim, her kelimenin ardında kayıp adımı aradım. Ne sana ne de bana dokunamadım. Bıraktığın yerden ötelerde ama hep aynı şehirde birkaç satır bıraktım.
Ömrüme biçilen tüm payı sana bağışladım.

Tamamını Oku