Zamana dair ne varsa
Sende / bizlerde,
Bir noktadan ibaret
Düşülmüşse tarihe.
Belki,
Karalamaktır,
Yürüyen beyaz ruhlu ölüleri.
Belki,
Zafer ve onurla dolu,
Süzgeçten bir yapıt.
Zaten ne var ki zamana dair...
Bir ızdıraptır,
En karanlık zindanlarda,
En kalın zincirlerle,
Zincirlenmişliğin üstüne,
Hür olmaya dair.
Karanlığın,
En küt olduğu çıkmazda,
Yüzüne tüten,
Yapmacık bir gülüş,
Yahut,
Adımlar bilinmeyene,
Bitmeyenedoğru.
Zaten ne var ki zamana dair...
Ağlamaktır,
Olanca sevincine rağmen.
Yahut düşünmek,
Düşünce savaşı açmak firavunlara,
Denizin ortasından yol bulabilmek.
Kurak çöllerde,
Tutabilmek elini zamanın.
Varabilmek tadına,
Serin yaylalarda,
Ab-ı hayatin.
Zaten ne var ki zamana dair...
Merdivenleri,
Art arta dizip,
Göğe çıkayım derken,
Boşluğa saplanmak belki,
Belki de,
Zamana dair hayat odur ki;
Gönüllere,
Gökdelenler kurayım derken,
Tek gözlü bir dama muhtaç kalmak.
Zaten ne var ki zamana dair...
İnebilmek,
Çatlayan damarların nabzına.
Yakabilmek,
Kendi gölgesinde şeytanları.
Yahut,
Duymamak,
Kulak zar ı delen,
Yardım feryatlarını.
Bilmemek,
Bu gerçek,
Bu göze minnet,
Sanal sanatı.
Zaten ne var ki zamana dair...
Her şey,
Başlamaktı belki yeniden.
Her köşe başına,
İsmimizin baş harflerini yazmaktı.
Belki,
Bu bizim hayat hikayemizdi.
En bilinçli,
Ve en akıldan yoksun,
Hile ile girmiştik,
Demirden,
Dar ve soğuk,
Ttabular benliğine.
Zaten ne var ki zamana dair...
Oysa,
Dışında dünyalar vardı.
Yoldan her geçenin,
İçine bir çakıltaşı attığı,
Üstüne birde,
Kızgın yağmur bulutlan ile
Boğazımıza kadar saplanmıştık,
Talihsizlik kuyusuna.
Bunlar,
Nehri geçtikten sonra ki,
Son kürek çırpışlarımızdı,
Hür olmaya dair...
Hepsi o,
İşte onların hepsi bu.
Ve zamana dair
İşte,
' yolun yolu”
Sona doğru,
Son adım;
Onlara ağlamak
Ve onlara haykırmak,
Hür olmaya dair...
Kayıt Tarihi : 11.8.2010 15:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!