Nerede o ömür sürenler ki nimetlere gark oldular;
Nerede o bilgi belleyenler ki anlar,bilir gelirler?
Mühlet verildi onlara,gaflete daldılar;
Sağ-esen oldular, unutup gittiler.
Uzun zaman mühlet buldular; fırsat elde ettiler;
Lütuflara, ihsanlara nail oldular;
Çetin azaplarla korkutuldular;
Büyük sevaplarla müjdelendiler.
Korkun insanı helak çukuruna atan günahlardan,
Gazaba uğratan ayıplardan.
Ey gören gözleri,duyan kulakları olanlar;
Ey huzuru,dünya malını elde edenler.
Var mı bir kaçacak durak,kurtulunacak mekan? Var mı bir sığınılacak,güvenilecek liman?
Var mı,yok mu? Öyleyse nereye dönüyorsunuz,
Nereye gidiyorsunuz,neye aldanıyorsunuz?
Uzun-enliliğine karşı gene de her birimizin
Yeryüzünden payı olan yer,
Düşüp yanağını yere koyacağı,boyunca bir yer.
Acele edin henüz ip,boynunuza atılmamıştır;
Can henüz bedenlerinizdedir.
Doğruyu arayıp,kalan ömürden faydalanmak zamanıdır; Bedenlerimiz sağ-esendir; çâre bulmaya zamanımız vardır; Ömrümüzden kalan mühlet; elimizdedir güç-kudret;
Tövbe etmeye henüz vardır müddet;
Genişlik çağında dileyebilirsiniz çalışın sıkıntıya,
Darlığa düşmeden önce; dağınıklığa çatmadan önce;
Çalışın görünmeyen,fakat beklenen gelmeden;
Üstün-kudret sahibi olan sizi/bizi ansızın almadan
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta