Zaman sensizliğin ertesini vururken, sensizliğin vuruyor yüreğimin sahillerine korkuluklardan düşen çocuk hayallerim ve sensizleşmenin öte sahilleri. Bakışların kimi gün martı çığlıkları kimi gün dalga çarpıntıları ve işte uzaklaşıyorsun benden zamanın kirli kırık basamaklarından bir dar sokaklı şehrin karanlığına ah gözlerin.Dışarıda yağmur içerde sevdan YAĞMUR TOPRAĞA DÜŞER KAVUŞMAK BANA.Ay ışığından uzak bahçelerde sen misin esen yoksa rüzgar mı? ölümü getiren köşelerde sen misin okşayan saçları mı? Bir bir süzülürken yağmur damlaları yanaklarından her yağmur damlasının yerinde olmak istedim. Belki sana daha yakın olurum nefesini hissederim diye, gülerken gözlerinde yanan o feri daha yakından görmek için seni daha yakından sevebilmek için her damlası katran gibi yakacak o yağmurun altında seninle ölmek isterdim. Göğsümden bir memdud feryat koptu:
Ey acının yanık tenli
Bak işte sesleniyorum sana
Duyuyor musun acı çığlığımı
Toprağa dökülen gözyaşları mı?
Ben yine yağmurlu bir sonbahar günü gördüm seni
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta