Kumsala uzanışındaki şehvet
kıyıcı bir tül peçeyle örtülü.
Uçarken süzülüyor gözkapakların;
konacak yer bulamaz ki (...) bu tutku!
Yüzünden hızla geçen uzayan
zamanı ima eden o telaş-
lı gölgelerine aşıksın o saydam adamların,
ama bu hız bu aşka vakit bulamaz!
Bedeninde kumsalın köpük sesleri sönüyor,
yanardöner gözlerin son kanat çırpışları
o tutku kelebeğinin. Biraz toparlanıyorsun.
Çantandan güneş (...) şeyini... sütünü...
Eline ilişen aynada birden gördüğün
annenin iffetli (tutkulu) yüzü. Bir hayalet!
Az beklese yüzünde bu anakronik
ölümün serinliği,
tül peçeyi de örten o hayalet
şehvetinden utanmayacak elbet;
ama ölmüş olacak o tutku kelebeği,
o saydam adamların gölgeleri uzarken
bedeninde sönen köpük seslerinden
kaçıp gelen o zaman şaşırması!
Kayıt Tarihi : 9.8.2002 01:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)