Zaman Salıncaklarında

Zaman salıncaklarında
Biz
Sallanır
Zaman içre dört boyut
Aynalar ve kişiliklerimiz
Zamana
Değişen
Zamanla
Zaman içre boyutsuz
Sallanır
Eylemlerimiz
Biz
Küçük karelere bölünmüş düzlemlerde
Bir boyut ta düşten katıp
Üç boyutlu ve derin
Var saydığımız
İki boyutlu ve tek kare
Resim
Sevgilerimiz
Zamanla sallanır
Zaman içre takılı
Bir küçük birinde
Ve uzak
Zaman salıncaklarının
Bir artık indiğimiz yerinde
Bir resim-kare birimde
Noktalı bir düzlemde
Çizgisi çekilmiş
Sallanır hâlâ durur
Biz
Küçük karelerden düzlemlerde
Eksiksiz sanki
Çizgiler sanırız
İlişkiler ve eylemleri
Kavga, dostluk ve sohbetleri
Çizgileri bağlar keser boyutlar katarız
Salıncaklara atarız
Oysa üçüncü boyutlar, dördüncü boyutlar
Hayâlimizin yamadığı
O çizgiler iki boyut bir düzlemde
Çizgi bile değillerdir
Noktalardır sallanan
Kopuk salıncaklarda
Kuru noktalar ki boyutsuz
Sonsuz
Ve sonsuza dek yanyana gelmesi umutsuz
Gerçek şu ki biz çizgiyi noktadan yaparız
Ve çizgiden boyutlar varsayarız
Ortak ve Derin
İlişki, Sevgi ve Bağlar
Zamanda
Acı sarıdan çıkan
Ve yedi kuşaktan dolayıp gözümüzü bağlayan
Renklerle dolu
Kan boyutları
Damla damla sallanan
Sivri, gıcırtılı salıncaklarda
Olmayan noktalara çizgi,
Çizgilere boyut,
Boyuta zaman
Zamana anlam
Anlama renk katarız
Aklımızda
Kendimiz kanarız
Sallandığımız
Akıl salıncaklarında
Bir iş yaptığımıza
Ve işin acısı
Acıklısı
Aslında
Derin, derinlik
Yalnız içimizdedir
Çünkü
Biz
Sallanırken zamanda
Umut umut umutlarla
İnanırız hâlâ
Kendimizin bir boyut olduğuna
İçimizde katlansak
Düzlem, çizgi olsak başka gözlerde
Bir nokta kadar değersiz
Bir nokta kadar asılsız
Bir nokta kadar anlamsız
Doğada
Hâlâ
Boyut olduğumuza
Zaman salıncaklarında
Bir boyut belki
Artık salıncaktan indiği
Zamanın ölümle kesiştiği
O son ve gerçek noktada.....