Zaman Ötesi Yolculuk Şiiri - Naki Aydoğan

elindeki yüreğin sesin ne senin
hayatını tamir edebiliyormusun
iyileştir kendini
toplayabiliyormusun
bir sağ duyu ile oturabiliyormusun
ne sin sen
değirmenci yok çiftçisin sen hala sen
ala sen
ekip biçiyorsun bir avuç canın
beş duyun
bir körlüğün aklın var
aklında yok oluyor
elindeki yüreğinin sesi
renkler yok oluyor seçemiyorsun
dokunamıyorsun yok ettin kendini
tat koku
ne kadar kalabilirsin düşüncede
aklına bir şey getirmeden
eyleme geçmeden
fikirsiz
evren kalıp can atmamak
var olmamak
kendinde olamamak
kim dokunsun sana
kim baktıki
seslenen oldu mu
duymadın
sartılar seni ve kendine geldin
bu nasıl düşünce
bu nasıl çile
ağzından çıkan ilk ses
hı
elindeki yüreğin çalışmaya başlar yine
renkler belirir
görürsün
acelen var kalkıp gidersin
unutursun bir eşyanı
cüzdanın mı telefonun mu
kalem taşıyormusun
kitap okuyormusun
hazır kıta duruyormusun hiç
yerinde ne var
üzerinde ne taşıyorsun
aklında ne var
yoksa kendinde kendin mi varsın
ne eker biçersin
ne yaparsın
ne yaptın
şimdiye kadar
ne oldun
nereden nereye
bir ot bile sonsuzluğa biter
her canlı gibi soluğuyla
mesafen bir can sonlu
fort arama tüketmiş kendini
araba üretmiş insanlığa
çarli çaplin komedi dram film
sakıp sabancı bir iş adamı
türkan saylan
nene hatun
atatürk
ne olursan ol eylemin kadar
bir koltuk bir konakta otursan
bir taş
bir dünya gezersin
bir baş mezar taşı yatarsın
ölmeden tercihin
bir mezara yatman
çoğu insan atasının mezarında...
sesi elinden gürültüye karışmış
yatırlara türbelere akıl bağlar
akıl bağlama
yat tercih ettiğin mezara
mehta kalkıp dolaşsın
evliyalar zamanı
yaşamak böyle zamansız aynı zamanda
eşya bu zaman içi
araç gereçlerin zamanı an kavuşma
ama bir mezar seçip yatman
ruhunu evliyalara teslim etmen
din bu mu
müslümanlara kabede yatar
hrıstiyanlar çarmıha gerilmiş
zamanın ötesi bir yaşam
peki bu gericilik niye
ruhunu teslim ettin zannettin
olmadı
beş duyun bir akıl yok olmadın
ekemedin biçemedin bir şey
bağlandın sadece bir akıl
bağlı akıl
zaman ötesi iletişimde
bilişim sağlamaz bu zamanda
yazıklar olsun
aklınla git fikrinle dön
peygambere inandım dersin
bir kula gebe kalmışsın
zaman ötesi harcanmışsın
bu zaman
zaman ötesi yolculuk
mezar başalrında
dua ile başlar
bilim irfan yol alırsın
duan öznel ise özün yol alır
genel duanla yalıtım sağlarsın
sen selamat ben selamet
mezarlar korkutur
zaman ötesi yolculuk evliyalık gerektirir
zamanın evliyası nedir
geçmiş gelecek tek düştür
okurluk
zamanı okuyabilmelisin
yoksa
geçmiş çeker seni bir toz zerreciği gibi uçuşursun
geçmiş evliyaları taşıyamazsın bir bedeninde
paylaşırsın bir toplum
bir kitap belki
ama yolda kalmak sürekli mezarsız
ayakta kurumak
iyi dost kitap
zaman ötesi yolculuklara
hadi git oku okuya bildiğin kadar
bir mezar kadar değil dönüşüm
birde kaç evliya seçebilirsin, kaç mezar yata bilirsin
bedeninde ruhlarını
aklın yeter mi
düşüncenin kapasiteli mi her fikre
yok böyle olmaz
evliyalık kazanman gerek
geçmiş zamanı gelecek hsabında
şu an taşıya bilmelisin
birleşik alanda
birleşik alan sayısı sıfırdır
her şeyesıfır olmalısın
sıfır bilinçte
sıfır bilinç gittiğin yoldan dönebilmektir
nereye gidiyorsun can
tek başına mezar sensin, ruhun
bilinç getir
mezarlar sadece bir an beden boşalımın
ruh dolumun

eleştirilerim neticesinde mezar edebiyatım bu
zaman ötesi yolculuklarda bir teminal
mezarlıklar
duan önemli okurluğun çok önemli
özel durak özel bağlar
öznel yolculuklara