Yıllar önce, bir nineyle uzun uzun sohbet etmiştik.
Bu ninenin, saçları kar gibi beyaz, elleri nasırlı, yüzünde satır satır çizgiler, bakışlarında Sonbahar hüznü vardı.
Komşu ilden çalışmak için gelmişlerdi. Çadırlarda yaşıyorlardı. Yaşı yetmiş vardı ama hala tarlada çalışır, amelelik yapardı. Yani yoksuldu, o zamanlar yaşlı maşı fakir yardımı yoktu.
Konuştuk onunla hayattan, geçimden, bir ara sordum, eşini nasıl tanıdın, onu sevmiş miydin diye. Nine güldü:
Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Devamını Oku
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.