Kim zamandan kaçabiliyor ki,
Zaman içinde fırsatın bol
Fırsatın içinde zaman bulundurmuyordu
Bütün hayatımızı düzenliyordu
Kısıtlı süreleri saatlere sığdırmaya
Boşa harcadığımız zamanların
Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Devamını Oku
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Galiba daha da doğrusu insanoğlunun zamanın hammaddesi olduğu... Elindeki hammaddeye göre üretim programını yapan da zaman değil mi zaten... Bizlerin kaçırdıkları., yaşayamadıkları 'zaman ayarsız çiçekler' gibi zamanın 'defolu ürün' deposunda birikiyor...
Şiir., zaman kavramını ince bir süzgeçten geçiriyor...
Çok güzeldi...
Kaleminize sağlık sayın Önder Karaçay....
Sürekli düşündüren bir kavram.. 'ZAMAN...'
Çok yazdım ben de... Hala yazıyorum, belki de 'bitti' dediğim ana kadar yazacağım..
'Adını koyanız' biz.. Saniyenin bile altmışta birini ölçen biziz...
Takvimi bulup asan.. Ajandalar bastıran...Kaç asırdan beri saatin mucidi, en pahalısını prestij meselesi yapıp kolumuza takan, 'kum saatini' kendi içine atan insanız!
Yine de zamanla kavgamız bitmeyecek... Çünkü bir tek onun önüne 'baraj koyamadık...'
Şair, 'hammaddemiz' diyor ya.. Yerden göğe haklıdır.. Çünkü istesekte, istemesekte yaşamımızın her anında onu tüketiyoruz...
Tüketirken de 'TÜKENİYORUZ...'
Derin konu... Hayatın içinden...
Kutlarım Önder Bey, Kardeşim..
Zamanın görece oluşunu çok düşündüm. Anladım ki, eylem statik durgunluğun, zaman zamansızlığın karşıtıymış. En, boy, derinlik gibi nasıl üç boyutu algılayabiliyorsak, insanın varoluşu da üç boyutun içinde sınırlı tutulmuş. Madde, mana ve zaman. Ülkemizin kırsal bölgelerinde ateşe konularak üzerinde kızgın saçda ekmek vs. pişirilien 'sacayak' üç ayakla bir denge üstüne kurulmuşsa yaşamın temel dengesinin üç boyutlu olduğu kolayca anlaşılıyor.Mana ve maddenin olmadığı yerde zaman da olmayacaktır. Zamanı çok önemserseniz zaman da sizi çok önemsiyor. Zamanı önemsemezseniz bu kez vücudunuzun biyolojik saati zamanı önemsemeye başlıyor ve sabahları hiç saatiniz çalmadan aynı saatte uyanmaya başlıyorsunuz. Bu durumda çok doğru bir gerçekle yüzleşiyoruz. Zaman insan yapısının temel taşıdır. İnsan nedir? Madde, madde nedir? Evrende yaratılmış olan tüm objeler. Etkinlik nedir? Eylemsel değişime neden olmak. Bu durumda madde, eylem ve zaman, bunun nedenini kolayca anlayabilen insan. Biz zamana tutsak, zaman bize, biz zamansızlıktan zamana yolcuyuz, zaman ham madde olup dönecektir bize.... Başarılar. Sayısız başarılı şiirleri paylaşma dileğimle....++
Serbest şiirin bir farklı
yönünü de bu şiirinizde
görmüş oldum. Hele şu eskilerin
fezleke diye ifade ettikleri
Zaman hayatın yolu,
İçinden geçeriz ya boş ya da dolu...
Koruyabilirsek kendimizi,
İblisin yetişebilir mi bize kolu!
ZAMAN'ı anlatırken kullanılan
beyanlar bana şunu hatırlattı..
Ey dünyaperest insan! Çok geniş tasavvur
ettiğin senin dünyan, dar bir kabir
hükmündedir. Fakat o dar kabir gibi
menzilin duvarları şişeden olduğu için,
birbiri içinde in’ikâs edip, göz görünceye
kadar genişliyor. Kabir gibi darken, bir
şehir kadar geniş görünür. Çünkü o
dünyanın sağ duvarı olan geçmiş zaman
ve sol duvarı olan gelecek zaman, ikisi
mâdum ve gayr-ı mevcut oldukları halde,
birbiri içinde in’ikâs edip gayet kısa
ve dar olan hazır zamanın kanatlarını
açarlar. Hakikat hayale karışır; mâdum
bir dünyayı mevcut zannedersin.
Nasıl bir hat, sür’at-i hareketle bir satıh gibi geniş görünürken, hakikat-i vücudu ince bir hat olduğu gibi,
senin de dünyan hakikatçe dar, fakat
senin gaflet ve vehim ve hayalinle
duvarları çok genişlemiş. O dar dünyada,
bir musibetin tahrikiyle kımıldansan,
başını, çok uzak zannettiğin duvara
çarparsın. Başındaki hayali uçurur,
uykunu kaçırır. O vakit görürsün ki,
o geniş dünyan kabirden daha dar, köprüden
daha müsaadesiz. Senin zamanın ve ömrün,
berkten daha çabuk geçer; hayatın, çaydan
daha sür’atli akar.
Yani bir maziyi düşünür bir istikbali
bu iş çok süratli olduğundan yelpazenin
sallandığında düz bir yüzel oluşturması gibi
zamanı düz ve geniş göterir ama bir çizgi gibi
dardır.
Efendim çok çok teşekkürler ve tebrikler.
Zeki insan..
MUHABBETLERİMİ SUNARIM
Geçen her saniye ömür ağacımızdan kopan bir yapraktır!
Bizi nimetlerinin kıymetini bilenlerden eyle Allah`ım.
...demiştim bir şiirimde bende...
Anlamlı ve güzeldi yine, kutluyorum.
geriye dönüp şöyle bir bakınca, boşa geçirdiğim zamanlar öyle çok ki... yanmaktan başka elimden bir şey gelmiyor. Kalemine, yüreğine sağlık.
'Nasibinde varsa aIırsın karıncadan biIe ders. Nasibinde yoksa bütün cihan önüne seriIse sana ters...' Demiş Mevlana
Yaşam ve zamanın yarışı hiç bitmez, anlamlıydı kutlarım...
Maalesef hayat çok kısa. Zamanı kıymetli ve değerli kullanmak gerekiyor...Yüreğinize sağlık, kutlarım...
Gençliğin bakış açısından bakıldığında hayat sonsuz derecede uzun bir yolculuktur: yaşlılıktan bakınca çok kısa bir geçmişe benzer. Gemiyle uzaklaştığınızda kıyıdaki nesneler daha küçük, tanınması ve ayırt edilmesi daha zor hale gelirler, aynı şekilde olaylar ve etkinliklerle dolu geçmiş yıllarınızı da tanıyamazsınız.
Arthur Schopenhauer
Geç kalmakla erken başlamak arasındaki bir süreçtir yaşam. KEŞKELERDEN İBARET... ' Zaman akıp giden bir nehirdir asla durduramayacağımız.' Ve akan suda ancak bir kez yıkanılır. O akıp gider. İşte bu yüzden o ham maddeyi iyi kullanmalı derim.
Her bölümü üzerine pek çok yorum yapılabilecek geniş kapsamlı bir şiir. Muhteşem final, şiiri taçlandırmış adeta. Kutlarım içtenlikle Önder bey. Nicelerine...
Yüreğinize sağlık beğenerek ve hissederek okudum okuru yormuyor güzeldi. Tam puan diyor esenlikler diliyorum.+++ant.
Bu şiir ile ilgili 16 tane yorum bulunmakta