Zaman dağlarına yolculuğa çıktım
Mesafesi az olan, uzun bir yolun sonunda
Cesaret uçurumunun kenarına vardığımda
Kurumuş hayat ağacının gölgesinde
Ölümün son nefesi ile burun buruna kaldım
Arkamdan fırtına misali esen rüzgar
Beni aydınlığa iteleyen karanlık gibiydi
Kolkola girmiş kanatların koşturmacasıyla
Yerle buluşmayı arzulayan göklerin
Yaprak yaprak kızardığını gördüm
Saatin tıkırtısından şiddetli halde
Kulakları parçalayarak çatırdayan göklerin
Bardaktan boşalırcasına yağan yağmuru ile
Kazık gibi çakılmış dağların
Ufak taş parçaları gibi yuvarlandığını gördüm.
Ve
Rüzgarın hışırtısını ölümün çağrısı sandığım an,
Zamanın tükenmişliği karşısında
Aldanmışçasına oyalanan dünyaya
Kısık gözlerle son kez bakarak,
Kendimi sonu olmayan, endişesiz boşluğa salıverdim
Kayıt Tarihi : 27.9.2014 23:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!