Zaman söyle,anlat beni...Bu sefer sen konuş beni, sen dök kalbimin kuruntularını. Sen serp parçalarımın keskinliğini yıldırımlara... Bu defa sen yağ bulutlara gözlerimde ki gürültüyle... Bu sefer sen gök yüzünden daya geçmişini...
Taşısın karanlık sırtında kararan sahte aydınlıklarını...Bütün hüzünbazlıkların itiraf etsin bozduğun kavuşmaları... Kalplerimize uğrayan ayrılıkları sen dağıt çocuklara bir bayram şekeri gibi...
Anlat ki bilsinler zamanın acımasızlıklarını,delik deşik ettiği duygularımızdan sızım sızım sızdığını...
Rüzgarın koluna sinsice sen bizi sokmadın mı? Bak şimdi ne o kollar bizim elimizde ne de yaşattırdıkların kollar yar ellerimize....
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta